Prof. Dr. Semavi Eyice Ayasofya’nın yapımı ile ilgili şu cümleleri söylemiştir:
“Yeniden kurulacak kilise için İmparator İustinianos, Batı Anadolulu iki mimarı görevlendirmişti. Bunlardan biri Miletos’lu İsidoros, diğeri ise Tralles'li Anthemios idi. Βu sonuncunun pek çok sayıdaki kardeşlerinden biri Metrodoros ünlü bir gramerci, diğeri Olympios bir hukukçu, Dioskoros ve Alexandros da çağının en tanınmış hekimlerinden idi…İustinianos, bu yeni kilise için İmparatorluğun her bir tarafından malzeme getirtti. Bilhassa putperest mabetlerinin sütunları İstanbul'a taşındı. Bunlar arasında Ephesos'daki Artemis mabedinin sütunları da bulunuyordu…İustinianos, kilisenin açılış töreninde, <<Bana böyle bir ibadet yeri yapabilme imkânını sağladığı için Tanrı’ya şükürler olsun>> demişti. Şu bir gerçek ki, binanın her şeyi o sıralarda tamamlanmış değildi. Nitekim içindeki mozaik süsleme ancak II. Justinos (565-578) yıllarında bitirilmiştir. Ayasofya yapıldığında, «kaplanamaz, sınırlanamaz bir boşluk, çevrelenemeyen Kosmos (Kâinat = Evren)'un» bir sembolü olarak görülmüştü. Kubbe, «erişilmez bir sınırsızlık, mozaikler ve renkli taşlarla kaplı duvarlar, çayırları, ormanları, denizleri» temsil eden yeryüzü olarak kabul ediliyordu. Böylece Ayasofya Erken Hıristiyan mistisizmasında yüceleştirilmişti…” 19.00-21.00 saatleri arasında Ayasofya’nın sükûnetine birlikte şahitlik edeceğiz.
**Kültür Bakanlığı’ndan gelebilecek talimatlar doğrultusunda gezi gün ve saatleri dışımızda gelişecek bir durum ışığında değiştirilebilir.
Ayasofya’yı gece ve çok farklı bir gözle gezme fırsatı verdiğiniz için size ve bütün arkadaşlarınıza çok teşekkür ederim. Her zaman Fest ile gezmek bir ayrıcalık oluyor. Tekrar görüşmek üzere iyi haftalar ve çok sevgiler...