image

İzlanda: Tanrı Parçacığına Açılan Kapı

04 Ağustos 2025 - İlknur Erk

İzlanda’ya daha önce adım atmış olsam da bu biricik coğrafyayı kapsamlı bir gezi ile ilk kez 2008 yılında ziyaret etmiştim. O günden bu yana kaç kez döndüm, artık sayısını bilmiyorum ama her gelişimde hissettiğim şey hiç değişmedi: Burası yalnızca bir ülke değil, bir hal, bir ruh, bir titreşim! Belki de “İzlanda bir histir” dememin sebebi tam olarak bu.

İzlanda’nın doğası, “ilk görüşte aşk” denecek türden değil. Büyüsü yavaş yavaş, derinlerden çıkar; bir lav tarlasının sade siyahlığında, kara yosunlarının yumuşak yeşilinde, puslu bir sabahın sessizliğinde gizlidir. Burada zaman başka akar, renkler başka parlar. Gökyüzü çoğu zaman gridir ama anlamı ağırdır; sanki dünyanın ilk sabahına uyanıyormuş gibi hissedersiniz kendinizi.

Her yolculuğumda Reykjavik'ten başlarım. Küçük ama ruhu büyük bir şehir. Sokakları pastel renkli evlerle doludur. Capcanlıdır. Hallgrímskirkja kilisesinin önünde durduğunuzda yalnız mimariye değil, İzlanda'nın ruhuna açılan bir kapıya da bakarsınız. Ama Reykjavik’i geride bırakıp kuzeye, doğuya, ya da iç bölgelere doğru yola çıktığınızda bence asıl büyü başlar.

Akureyri, kuzeyin kalbidir. Nazikçe kıvrılan fiyordun kıyısına kurulmuş bu şehrin dinginliği insana iyi gelir. Oradan daha da kuzeye uzanır, Husavik’e varırsınız. Burada balinalarla göz göze gelirsiniz. Denizin üzerindeki sessizlik aniden bir devin su yüzüne çıkışıyla bozulduğunda, evrenle aynı nabızda attığınızı hissedersiniz.

Myvatn Gölü çevresi başka bir gezegen gibidir. Jeotermal alanlardan yükselen buharlar, lav şekilleri ve kraterler sizi gerçeklikten uzaklaştırır. Burası, Tanrı parçacığına en çok yaklaştığımı hissettiğim yerlerden biridir. Kokular, renkler, sesler… Hepsi başka bir boyuta ait gibidir. Ve orada olmak, o boyutla kısa bir temas gibidir.

Dettifoss ise başkadır. Gürleyerek düşen sularıyla sizi silkeleyip kendinize getirir, adeta "buradasın, canlısın" der. Avrupa’nın en güçlüsüdür ama oradaki his çok daha köklü ve kadim bir varlığın enerjisiyle yüklüdür. Bir devin ayak izi gibidir geçtiği vadi. Tüylerim diken diken olur her seferinde, Ay’da mıyım, Satürn’de miyim, bir portalden geçtim de boyut mu değiştirdim bilemez olurum. Her seferinde şaşırırım ona doğru yürürken. Daha önce oralardan akıp ardında sadece yatağını bırakmış dev bir akarsuyun hatırası yeterince ürkünçtür.

Doğu Fiyortları'na yaklaştıkça yolculuk daha içe döner. Sessiz köyler, dağlarla deniz arasına sıkışmış gibi duran evler, göz alabildiğine uzanan yalçın kayalıklar… Her şey dingin ve dokunaklıdır… Ve sonra Jokülsárlón... Buzulların okyanusa doğru sessizce süzüldüğü, maviyle beyazın en saf tonlarını görebileceğiniz büyülü bir yer. Zaman burada neredeyse durur. İnsanın kafasının içinde ağır ağır gezinen düşünceler gibi hareket eden buz parçaları sadece suyun üstünde yüzmez, okyanusa kayıp oradan simsiyah kumsalın üzerine pırlantalar gibi diziliverir.

Altın Çember’e uğramadan geçmek olmaz. Geysir, doğanın sabrı ve patlayıcı gücünü bir arada gösterir. Gullfoss Şelalesi, hem görkemli hem de yumuşak bir güçle akar; izlerken içinize işleyen bir müzik gibidir. Thingvellir ise başlı başına mucizedir. Tarih bir yanda jeoloji bir yanda, hangi birine dikkat kesileyim bilemez, sonunda kendinizi ana bırakırsınız.

Sevgili Gezgin Dostlarım, açıkçası buraları gezerken her adımda, her nefeste, sanki evrenle aramdaki perde inceliyor. İzlanda'da olmak, kendini sadece doğanın değil, varoluşun merkezine yerleştirmek gibi. Her kaya parçası, her rüzgâr esintisi, içimdeki en kadim duygularla bağ kuruyor. Tanrı’nın eserini tüm el değmemişliğiyle, yaratılış anında seyrediyorum. Ne müthiş bir deneyim! 

Bu diyara her gelişimde bir parçam eksiliyor gibi değil de, tamamlanıyor gibiyim. İzlanda’da zaman bükülüyor, dünya biraz daha sadeleşiyor, ben biraz daha kendime yaklaşıyorum. İşte bu yüzden, İzlanda benim için bir harita üzerindeki ada değil; kalbimde yankılanan bir frekanstır.

Ve o frekans, bana göre Tanrı parçacığının yankısıdır…

HIZLI ERİŞİM

FEST Travel ile Dünyayı Keşfedin

Doğrudan FEST Travel'ın kalbinden çıkan ve doğrudan posta kutunuza gönderilen haftalık iç-görüler ve uzmanlarımızdan özenle seçilmiş seyahat ilhamları için üye olun


Bunu bir daha gösterme