Doğu’nun ermişi Buda üç öneride bulunmuş: Aşırı arzulardan, hırstan uzak durun, kin ile nefreti bırakın ve cehaletiniz ile mücadele edin. Bu üç özellik de ondaydı.Bizim kültürümüz buna “kâmil insan” diyor. Bu kâmil insan bize yol gösterirken aramızda olmaya devam edecek.
Şubat 2005 başı gibiydi bana geldi. “Ben bir turizm eki çıkarmak istiyorum. Ne dersin?” dedi. “Hocam, spor ayrı bir şeydir. Sen bu alana çok katkı koydun. Bu şimdi nereden çıktı?” dedim. “Kararlıyım. Bir de kültür turizmine katkıda bulunmak istiyorum” dedi.
Eski dergicilik, THA deneylerim ile onu olmaza sürüklemeye çalıştım. Müthiş rindliği ile o beni ikna etti. “Peki” dedim, “yazılarım senin, FEST TRAVEL’ın arşivi de senin.” “Arkadaşlarım ile her sayıya yazı, her yazı yazana gerektiğinde fotoğraflar bizden.” Benim de söylediğim bazı isimlerle birlikte beni yayın kuruluna aldı.
O yumuşaklığı içindeki olağanüstü kararlığı ile amacını gerçekleştirdi. Hiç beklemiyordum. Cumhuriyet yöneticileri ne derler bilmiyorum, ama biraz sonra ilanlar arttı, kâğıt cinsi değişti… Sık sık buluştuk, ya bizde ya Cumhuriyet merkezinde. Sayısız telefon görüşmeleri yaptık.
Fotoğraf dedi, gönderdik. Görüş istedi, aktardık. Ama ne incelik, ne tevazu. Ne diyeyim, daha önceden tanımama rağmen pes ettim. Zaman olarak en dar anlarımda bile onun yazı isteklerine “hayır” diyemedim. Bana “Gezi” dergisinde bir yığın yazı yazdırttı.
Cağaloğlu’nda 1969’da ilk yazımın çıktığı ANT Dergisi’nde benim duyduğum ilk amatör heyecanımı o ileri yaşında hâlâ duyuyordu. Krizlere göre “Gezi” eki biçimler değiştirdi. Ama inancını yitirmedi. Söylenmesi gerekenleri, yazdı, yazdırttı.
Şimdi “Gezi” ekinin 20 Nisan - 3 Mayıs 2005 tarihli 1. sayısı önümde:
Sağ olsun ilk sayının kapak içindeki ilk yazı şerefini bana verdi: “İstikrarlı Turizm İçin Kültür Turizmi”. Hep “kültür turizmi”ni işledi. Ona gönül vermişti.
Bu dünyadan geçici ayrılık gününde hem sporcular, hem basın emekçileri, hem de turizmciler yanındaydı.
17 Kasım 2009 günü Halim Bulutoğlu ile birlikte İstanbul 2010 Avrupa Kültür BaşkentiYürütme Kurulu’ndan istifa ettiğimizde Cumhuriyet’te haberi o verdi. Son konuşma.
Bilmiyorum, belki de Cumhuriyet’teki son haberiydi. Doğu’nun ermişi Buda üç öneride bulunmuş: Aşırı arzulardan, hırstan uzak durun, kin ile nefreti bırakın ve cehaletiniz ile mücadele edin. Bu üç özellik de ondaydı. Bizim kültürümüz buna “kâmil insan” diyor.
Bu kâmil insan bize yol gösterirken aramızda olmaya devam edecek.
Faruk PEKİN ‘Cumhuriyet Dört Mevsim Gezi’ Yayın Danışmanı
