Avrupa' da Sosyal Turizm (Barcelona Bildirgesi)


[Bu metin Avrupa Ekonomi ve Sosyal Komitesi’nin (EESC / CESE – AESK) 14 Eylül 2006 tarihli 429. oturumunda 4 çekimser oya karşılık
138 oyla kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.]


A. BİRİNCİ BÖLÜM: MEVCUT DURUMUN DEĞERLENDİRİLMESİ

1. Giriş
1.1 Bir Avrupa turizm politikasının oluşturulmasına katkıda bulunmak üzere hazırlamış olduğu çeşitli görüşler ile bağlantı kurmak amacıyla Avrupa Ekonomi ve Sosyal Komitesi, sosyal turizm ile ilgili olarak, sosyal turizmin kökenlerini, Avrupa’daki gelişimini ve mevcut durumu, farklı üye ülkelerin deneyimlerini ve sosyal turizmin temsil ettiği değerlerin incelendiği bir taslak görüş hazırlamaya karar vermiştir. Özellikle bu görüş Avrupa’da sosyal turizmin geliştirilmesi ve herkes için ulaşılabilir kılınmasına yönelik olarak kamu kurumlarına ve özel kurumlara çeşitli önerilerde bulunacaktır. Ayrıca bu görüş, sosyal turizmi Avrupa turizm modelinin esas bir parçası olarak ele alan yaklaşımıyla günümüzdeki Avrupa turizm politikaları ile ilgili tartışmaya da katkıda bulunmaktadır.
 
1.2 Avrupa’da turizm: Bugünkü faaliyet durumu ve gelecekteki zorluklar. Turizmin konumunu, ekonomik, sosyal ve çevresel unsurların, Avrupa ve çeşitli ulusal ekonomilerde turizmin yüksek önemini, zenginlik ve istihdama olumlu katkısını geniş perspektifte tartışan çeşitli araştırmalar, raporlar ve görüşler bulunmaktadır. Bu etkenlerin tümü birleştiğinde, güçlü potansiyel, istikrar ve büyümeden oluşan bir resim ortaya çıkmaktadır. Ancak, turizmin, beraberinde mevsimsellik, doğal kaynakların kullanımı ve suiistimal edilmesi, kültürel mirasın ve yerel çevrenin takdir edilmemesi ve terörizmin yerli halkın ve turistlerin güvenliğini etkileyeceğine dair endişeler gibi çeşitli iç ve dış sorunlar ile kısa, orta ve uzun vadeli tehditler getirdiği de vurgulanmıştır. Bu etkenler, sürdürülebilir kalkınma hedefleniyorsa turizmin ortaya çıkardığı önemli zorlukların çözümlenmesi gerektiğine işaret etmektedir. Bu zorluklar, turizmin herkes tarafından erişilebilir olması, dünya genelinde bir çok gelişmemiş ülkenin kalkınmasına yaptığı gerçek katkısı, çevresel sürdürülebilirlik, Küresel Turizm Etik Kuralları’na, istikrarlı ve kaliteli istihdama saygısı, ve dünya barışına katkısını içermektedir. Avrupa için turizm kadar stratejik önem taşıyan bir endüstride bu zorluklar – ve daha bir çokları – herkesin daha yüksek bir hayat kalitesine ulaşabilmesi için aşılması gerekli adımdır.
 
1.3 Avrupa Birliği’nde turizm politikası: 6 Nisan 2005 tarihinde, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi, gerek Anayasal Anlaşma çerçevesinde, bugünkü turizm politikasını gerekse de mevcut ve gelecekteki genişlemenin yansılamalarını detaylı olarak inceleyen Genişletilmiş Avrupa Birliği’nde Turizm Politikası ile ilgili görüşü kabul etti. Görüş, turizmin diğer Avrupa politikalarını destekleyen, koordine eden ve tamamlayan rolünü öne çıkarıyor. Örneğin, turizmin, istihdam ve sosyal politika, kalitenin arttırılması, teknolojik araştırma ve geliştirme, tüketicinin korunması, çevre politikası ve diğer birçok politikalar ile güçlü bağlantıları bulunmaktadır. Özellikle belirtilmelidir ki, bu görüş sosyal turizmin istihdama ve sosyal politikalara katkısını tespit etmek ve değerlendirmek amacındadır. AESK, turizm ile ilgili bir çok görüş çerçevesinde, her zaman mevzuat üzerine kurulu olmak yerine değerler üzerine kurulu bir Avrupa turizm modelinin yaratılmasını gözeten Avrupa politikalarını desteklemektedir. Sosyal turizm ve buna bağlı değerler, söz konusu modelin önemli bir bölümünü oluşturabilir ve kurulmasına ve yayılmasına yardımcı olabilir.
 
1.4 Lizbon gündeminin getirdiği zorluk ve sosyal turizm: Lizbon gündeminin turizm ve özellikle sosyal turizm için getirdiği zorluk dikkate alınmalıdır. Bu gündemin stratejik hedefi Avrupa’yı “daha kaliteli iş ve daha fazla sosyal birleşme sağlayan sürdürülebilir büyüme gücüne sahip, dünyanın en rekabetçi ve dinamik bilgiye dayalı ekonomisi” yapmak olduğundan, sosyal turizmin bu hedefe etkili ve olumlu katkıda bulunup bulunmadığı, bunu nasıl gerçekleştireceğini ve katkısının nasıl geliştirilebileceğini incelemek gerekmektedir. Bu görüşte açıklanacağı üzere, AESK, bu katkının var olduğunu ancak kuvvetlendirilebileceğine inanmaktadır. Dolayısıyla, sosyal turizmde etkili olan çeşitli aktörler için tedbirler önerilecektir.
 
1.5 Görüşün kaynağı: Bu görüş hem teori (araştırmalar, raporlar, bültenler) hem de uygulama(Avrupa’da sosyal turizm girişimlerinden fiili örnekler) açısından geniş kaynaklara dayanmaktadır. Hem kamu kurumları hem de özel kurumlar bir çok katkıda bulunmuştur. Bunların arasında, sosyal turizmi 100 girişim arasına (5.5.2. bent) dahil eden, AESK’nin 29 Ekim 2003 tarihli Herkes için sosyal sürdürülebilir turizm ile ilgili görüşü ve Avrupa sosyal turizm projesini Avrupa kurumsal işbirliği için potansiyel pilot proje olarak dahil eden 6 Nisan 2005 tarihli Genişletilmiş AB’de Turizm Politikası ile ilgili görüşünden bahsedilmelidir.


2. Sosyal Turizm kavramı
2.1 Sosyal Turizmin temel taşı turizm hakkı: Herkesin, günlük, haftalık ve yıllık bazda dinlenme ve kişiliğini geliştireceği, sosyal entegrasyonun güçlenmesini sağlayacak tatil hakkı vardır. Şüphesiz, herkes kendini geliştirebilmek için bu hakkını kullanma hakkına sahiptir. Turizm hakkı, bu genel hakkın somut bir ifadesidir ve sosyal turizm bu hakkın uygulamada küresel olarak erişilebilirliğini temin etme isteği üzerine kuruludur. Dolayısıyla sosyal turizm, dünyada, Avrupa genelinde ve özellikle bazı üye ülkelerde önemli bir endüstri olan turizmin yabancısı ya da dışında değildir; aksine bu küresel turizme katılma, seyahat etme, başka bölgeleri ve ülkeleri tanıma hakkını, ki bu turizmin temelini oluşturur, kullanmanın bir yoludur. Açıkça belirtmemiz gerekir ki, bu hak, 1 Ekim 1999 tarihinde Santiago, Şili’de Dünya Turizm Örgütü tarafından onaylanan ve 21 Aralık 2001 Tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Turizm Etiği İlkeleri’nin 7. Maddesinde resmileştirilmiştir.
 
2.2 Sosyal Turizmin tanımı: Sosyal turizmin tam olarak ne olduğu konusunda bir çok görüş olduğundan, kavramı kesin olarak tanımlamak güçtür. Konuyla ilgilenen çeşitli kurumlar birbirinden farklı metotlar kullansa dahi (içeriğin, beklenen sonuçların, hedeflerin, düşüncelerin ve inançların belirlenmesi gibi) hepsi her zaman aynı ilkeye dayanmaktadırlar: En yoksun kişiler de dahil herkesin dinlenmeye, rahatlamaya, ve günlük, haftalık ve yıllık olarak işten izin almaya hakkı vardır. Uluslararası Sosyal Turizm Örgütü’ne (OITS*) göre sosyal turizm, “düşük gelirli nüfusun turizme katılmasından doğan tüm kavram ve olaylar iyi tanımlanmış sosyal kurallardan kaynaklanmaktadır.” Şu anda OITS, bu tanımı turizmin kalkınma ve dayanışmaya yaptığı katkıları da içerecek şekilde genişletmek çalışması içindedir.
 
2.2.1 Avrupa Komisyonuna göre , “bazı ülkelerde sosyal turizm sosyal kurumlar, kooperatifler ve sendikalarca düzenlenmektedir ve toplumun her kesiminin, özellikle düşük gelirli nüfusun seyahat edebileceği şekilde tasarlanmıştır.” Bu eski tanım, son yıllarda yapılan resmi toplantıların sonucunda yenilenmektedir. AESK, her iki tanımında yeteri kadar kesin olmadığını düşünmektedir, ancak sosyal bilimlerde sık sık olduğu gibi, burada da kesin bir tanım bulmak aslında belirli özellikleri tespit edilmesi kadar önemli değildir.
 
2.2.2 Sonuç olarak – ve sosyal turizmi kesin bir şekilde tanımlama amacı gütmeden ama turizmi herkesçe erişilebilir kılmaya çalışmamız gereken genel bir hak olduğu noktasından yola çıkarak– bir faaliyetin sosyal turizm olarak tanımlanabilmesi için üç koşulun yerine gelmesi gerekmektedir:
 
– Gerçek hayat şartları turizm hakkını tamamen veya kısmen kullanmayı imkansız hale getirmektedir. Bu durum, ekonomik koşullar, fiziksel veya akli yetersizlik, kişisel veya ailevi yalnızlık, hareketliliğin azalması, coğrafi zorluklar ve gerçek bir engel teşkil eden çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir. – Bir kişi, – bir kamu kurumu veya özel kuruluş, bir şirket, bir sendika veya en basitinden örgütlenmiş bir grup insan, insanların turizm haklarını kullanmaları önündeki engeli ortadan kaldırmak veya azaltmak için harekete geçmeye karar verir. – Bu hareket etkili olur ve bir grup insanın sürdürülebilirlik, erişilebilirlik ve dayanışma değerlerine saygı duyan bir şekilde turizme iştirak edebilmesine yardımcı olur.

2.2.3 Son olarak, nasıl turizm genel olarak çeşitli sektörleri, faaliyet konularını ve kalkınma alanlarını içeren entegre bir faaliyet ise, sosyal turizm, turizmi özel ihtiyaçları olan insanlar için erişilebilir hale getiren tüm girişimleri kapsamakla beraber, çeşitli sektörler, aktiviteler ve gruplar için sosyal ve ekonomik faydalar üretmektedir.

2.3 Sosyal Turizmin tarihi

– Bugün bildiğimiz haliyle sosyal turizm faaliyetlerinin hangi tarihte ortaya çıktığı net olarak bilinmese de, sosyal turizm 20. yüzyılın başlarında dağda beden sporlarına dayanan tatillerde uzmanlaşmış organizasyonlarla veya İsviçre ve Fransa’da yoksul ailelerin çocukları için kurulan tatil kampları ile başlamış olabilir.
– Kamu yetkililerinin, sosyal turizmin ilk uygulamalarına İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dahil olmaya başladılar. Bu katılım, bazı ülkeler (Birleşik Krallık, Hollanda) müdahale etmemeyi seçen bir tutum altında sergilenmiş olsa dahi, sosyal turizm faaliyetleri organize eden bazı Avrupa ülkelerinde (Fransa, İtalya, Portekiz ve İspanya) işçi hareketleri ile bağlantılıydılar.
– Sosyal turizmi teşvik etme çabaları asıl 1950’li ve 1960’lı yıllarda hız kazanmaya başladı ve aralarında merkezi Brüksel’de olan ve bugün halen geniş çaplı tanıtım ve temsil işleriyle uğraşan Uluslararası Sosyal Turizm Örgütü’nün (OITS) de bulunduğu bir çok örgüt, birlik ve eşgüdüm sağlayan kuruluş bu dönemde ortaya çıktı.
 
2.4 Sosyal Turizmin esasları: OITS’e göre sosyal turizm, beş kriter üzerine kurulmuştur:
 
2.4.1 Çoğunluğun turizmden yararlanma hakkı: Çeşitli sosyal turizm girişimlerinin en çok dayandığı ve gerekçe olarak gösterdiği unsur bu hakkı gerçeğe dönüştürme isteğidir. Turizmin toplum geneline yayılması sayesinde tatil döneminden yararlanan insan sayısı önemli ölçüde artmış olsa da çeşitli sebeplerden dolayı tatile erişimi olmayan birçok grup hâlâ mevcuttur. Maddi yetersizlik bu hakkın küresel olmasını engelleyen en genel unsurdur. Kamu yetkililerinin turizm veya tatil hakkını garanti etmek için kamu kaynaklarını kullanmaları düşük bir ihtimaldir. Değişik ülkeler soruna çeşitli şekillerde tepki vermektedir: Bazıları sosyal sebeplerden dolayı daha istekli olsa da diğerleri tatillerin herkes tarafından erişilebilir hale gelmesini engelleyen durum karşısında inisiyatif kullanmaya daha az hazırdırlar. Sosyal turizmin kesinlikle düşük kalite veya türde turizm ile eşleştirilmediği veya eşleştirilmemesi gerektiğini vurgulamak önemlidir. Aksine, sosyal turizm faaliyetlerinin belirleyici özelliği, gerek tesisler gerekse hizmet açısından genel kalitenin yüksek olmasına göstereceği azami özen olmalıdır.
 
2.4.2 Sosyal Turizmin sosyal entegrasyona katkısı: başka kültürler, yerler, gelenekler ve özellikle insanlar ile teması teşvik eden turizm, sosyal entegrasyonun en kuvvetli çarklarından biridir: Seyahat, tatil ve turizm olmadan insanların tanışıp konuşarak birbirlerini aslen eşit ama kültürel anlamda farklı olarak kabul etmesi imkansız olurdu. Bu kültürel alışveriş ve boş vaktin keyfini sürebilme, hem turistler hem de kendi yerel çevrelerinde bunları karşılayanların kişisel gelişimi için önemli bir vesile olmaktadır. Turizmin ortaya çıkardığı kültürel alışveriş, entelektüel gelişmelerini arttırması ve dünyaya bakışlarını zenginleştirmesi nedeniyle genç insanlar için özellikle değerlidir. AB’nin durumunda, Vatandaşların Avrupa’sını inşa etmede sosyal turizmin yardımı etkili olabilir. Genel kanının, sosyal turizm tatillerinin genel olarak turistik tatillerinden ayırt edilmemesi, ancak sosyal entegrasyona yardımda bulunması gerektiği doğrultusunda olduğu vurgulanmalıdır. Genel turistik tatiller, sosyal turizm gruplarına tatillerinin keyfini çıkarabilmeleri için uygun koşulları temin etmelidirler, ancak aksi geçerli değildir. Bu açıkça sadece tesislere değil, sunulan hizmet çeşidine de ve dolayısıyla sektörde çalışanların alması gereken özel eğitime de çaba harcanması gerekir demektir.
 
2.4.3 Sürdürülebilir turizm yapılarının oluşturulması: Turizm genellikle kısa dönem kârlılık şartlarında, doğal kaynakları suiistimal ederek ve deniz kenarı, dağlık alanlar gibi en güzel mekanları işgal ederek geliştiğinden, gerçekte turizm bölgeleri ve alanlarının altyapısının her zaman sürdürülebilir olduğu söylenemez. Ekonomik öğeler yerine sosyal koşullara odaklanan sosyal turizm, ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik kriterlerini karşılarken turistik yerlerin inşası veya onarımında yardımcı olabilir. Değişik sosyal turizm çeşitlerinin yönetim tarzı, turistik yerlerin ve alanların sürdürülebilirliğinde önemli bir rol oynar. Sürdürülebilirlik aslında çeşitli insan faaliyetleri arasında bir denge sağlamaksa, sosyal turizm, turizmi gelir seviyelerini yükseltecek bir ekonomik araç olarak gören birçok geri kalmış ülke için sürdürülebilir kalkınma aracıdır. 2.4.4 İstihdam ve ekonomik kalkınmaya katkı: Turizm muhtemelen, günümüzün istihdam, kalkınma, zenginlik ve hayat kalitesine en büyük katkıyı sağlayan en güçlü küresel endüstridir ve gelecekte kesinlikle en büyük endüstri olacaktır. Sosyal turizm bu ekonomik güce katkıda bulunuyor olsa da, henüz kendi gücünün, ekonomik öneminin ve gidilecek yerlere ait seçimi sürdürülebilirlik koşuluna bağlı tutma kapasitesinin yeterince farkında değildir. Sosyal turizm şirketleri ve organları, faaliyetlerini geliştirirken, ekonomik kriterlerin ötesine bakmalıdırlar. Dikkate alınması gereken kriterlerden bir tanesi, bir turistik yerin sürdürülebilirliği için ana faktör olan istikrarlı, yüksek kalitede istihdamın yaratılması olmalıdır. Sosyal turizmin özellikle mevsimselliğe karşı mücadeleye katkısı (büyük ya da küçük), istihdamda kalite ve istikrar amaçlandığında temel kriterlerden biri olmalıdır ve Avrupa turizm modelinin ayrılmaz kısımlarından birini oluşturmalıdır. Sosyal turizmin yönetiminde kamu-özel sektör ortaklıkları bu kriteri yerine getirebilmek için yararlı bir araç ve gösterge olabilir.
 
2.4.5 Sosyal Turizmin küresel kalkınmaya katkısı: Yukarıda, turizmin ve özellikle sosyal turizmin bir çok topluma az gelişmişlik veya endüstriyel kriz ve madencilik, endüstri ve tarım faaliyetlerinin çökmesi karşısında bir kaçış yolu sağlayacağından bahsedilmişti. Sosyal turizmin geliştirilmesi için gereken koşullar, bir bölgenin ve orada yaşayanların (bölge halkının) turistik faaliyetleri, kalkınmanın itici gücü olarak görmesini gerektiren koşullar ile aynıdır. Öyle ki, yerel ekonomi ve sosyal istikrar, toplulukların geçimlerini turistik faaliyetlerden kazanabildiği ölçüde kuvvetlenecektir. Bir çok uluslararası kurumun önerdiği gibi, turistik faaliyetler her türlü savaş ve afet için iyi bir panzehir teşkil eder. Saldırı, işgal ve doğanın yok edilmesini ifade eden savaşın aksine, turizm, hoşgörü, değiş tokuş, yerli varlıkların zenginleşmesi, insanlar arasında dostluk ve iletişimi simgeler. Eğer insanlar sadece bildiklerini seviyorlarsa, turizm insanları yakınlaşmaya ve birbirleri hakkında bir şeyler öğrenmeye teşvik ederek barış, ahenk ve kalkınmayı destekler. Sosyal turizm güçlendirilebilir ve güçlendirilmelidir ve eşitlik, adalet, demokrasi ve dünyadaki tüm insanların müşterek gelişimine el veren refahın teşvik edilmesine yardımcı olmalıdır.
 
2.5 Sosyal Turizmin ve yönetiminin ilkeleri ve şartları: Sosyal turizmi ve nasıl yönetildiğini tanımlayan faktör ve kriterleri incelemek, böylelikle “sosyal” olarak tanımlanan ve tanımlanamayan nitelikleri ayırt etmek önemlidir. OITS ile aynı çizgide, genel olarak turizm kavramını tanımlayan kriterlerden bazılarını sıralayabiliriz:
– Temel amaç, turizme erişimin zor olduğu belirli bir grup veya tüm gruplar için turizmin erişilebilirliğini arttırmak olmalı,
– Çok çeşitli kullanıcı grupları ve sektörler için açık olmalıdır. Ayrıca, değişik yönetim ve sosyal turizmin uygulayıcılarına da açık olmalıdır,
– Faaliyetlerin hedef grupları açık ve net olarak tanımlanmalıdır; ırk, kültür ve sosyal konum ayrımcılığı yapılmaması ilkesi temel alınarak sosyal gruplar, yaş grupları, bedensel özürlü gruplar,
– İnsancıl, eğitici, kültürel ve genel olarak insan gelişimi ile ilgisi olan girişimler ve amaçlar dahil edilmelidir,
– Faaliyetler ekonomik açıdan şeffaf olmalı, kârlılık sosyal hedefleri karşılayacak seviyeye düşürülmelidir,
– Turizm ürünü, parasal olmayan bir değer katmalıdır,
– Turizm faaliyetinin yerel çevre ile sürdürülebilir bütünleşmesini sağlamak için istek olmalıdır,
– İnsan kaynakları, sosyal turizm örgütlerinin çalışanlarının iş gücünün kalitesine odaklanarak, iş tatmini ve entegrasyonu teşvik edecek şekilde yönetilmelidir. Bunlar ve benzeri kriterler, sosyal turizm yöneticileri tarafından faaliyeti belirleyebilmek ve uygulamak için kılavuz olarak kullanılabilirler.
 
2.6 Şirket kârlılığı ve Sosyal Turizm: Sosyal turizm muhakkak ki (sadece bundan ibaret olmamakla beraber) bir ekonomik faaliyettir; yatırım getirisi ve temel hedeflerini izlemek ve bunlara ulaşabilmek için gereken kârı elde etmeyi gözeten temel ilkeler çerçevesinde yönetilmelidir. Sadece, en geniş anlamıyla rekabet gücü olan karlı işletmeler etkili, güvenli ve tüketici garantisi sunacak şekilde çalışabilirler. Sosyal turizmin bugünkü değişen konumu, kendini bu faaliyetlere adamış olan işletmelerin ve kurumların yapılarını oturtup doğru piyasa ve uygun fiyatları elde ettikten sonra karlı olduklarını göstermektedir. Sosyal turizm kurumlarının, düşük doluluk dönemleri de dahil yıl boyunca iş yaratarak istihdam sağladıklarına da dikkat çekmek gerekmektedir.
 
2.7 Turizmin sosyal kârlılığı: Sosyal turizm ekonomik bir faaliyet olmakla beraber aynı zamanda sosyal bir aktivitedir ve bu konuda yarar sağlamaktadır. Gezginler tatillerinden yararlanmakta, turizm işçileri ise işlerinde kazanmakta, böylelikle toplum genel olarak kazanmaktadır. AB’de, sosyal turizmin, Vatandaşların Avrupa’sının oluşturulmasında etkisi gittikçe artmakta ve hiç şüphesiz artmaya devam edecektir. Avrupa içinde olabildiğince fazla vatandaşın seyahat etmesi daha fazla bilgi, anlayış ve hoşgörü sağlayacaktır.
 
2.8 Avrupa’da Sosyal Turizm kavramları ve görüşleri: Sosyal turizm, bu çeşit programları yürüten değişik AB üye ülkelerinde değişik anlamlar ifade etmektedir ama bunlar arasında üç ortak nokta bulunmaktadır:


– Tatile gidebilmek için gereken boş vakte gerçekte sahip olmak,
– Seyahat edebilmek için gereken mali imkanlar;
– Bu hakları uygulamada erişilebilir kılan bir yöntem, yapı veya aracın mevcut olması.
 
2.8.1 Buna göre, sosyal turizm, sendikaların organize ettiği, ailevi veya dini amaçlı, şirketlerin çalışanları için veya kamu kuruluşları tarafından organize edilen, düşük gelirli bedensel özürlü kişiler, gençler, yaşlılar için veya benzeri birçok değişik amaçla organize edilen her türlü seyahat ve etkinliği kapsar.

2.9 Sosyal Turizm kurumları: Avrupa genelinde sosyal turizmde ve yönetiminde faaliyet gösteren çeşitli kurumlar bulunmaktadır. Bunların bazıları;
– Milli federasyonlar veya konsorsiyumlar;
– Sosyal turizm veya sosyal turizm ile ilgili faaliyetlere odaklanmış kamu kuruluşları;
– Sosyal turizm, spor veya kültür kurumları;
– İşbirliği kurumları;
– Sendikalar;
– Ortak girişimler.

3. Sosyal Turizmin aktörleri ve rolleri
 
3.1 Avrupa kurumları: Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu ve AESK’nin düzenlediği, desteklediği veya koordine ettiği çeşitli araştırmalar, görüşler, raporlar ve konferanslardan da görüldüğü gibi, Avrupa kurumları sosyal turizme karşı giderek artan bir ilgi göstermektedirler. Bunların faaliyetleri, temelde Avrupa ülkelerinde kazanılan geniş çaplı deneyimleri toplamak, sınıflandırmak ve yaymaya odaklıdır. Özellikle Komisyon, her ülkede yeni deneyimleri destekleyen ve çeşitli ülkelerdeki sorumlu kişileri milletlerüstü girişimlerde işbirliği yapılması amacıyla bir araya getiren bir rol oynamaktadır. Komisyon’un halihazırdaki işlevinin, sosyal turizm deneyimlerinin AB seviyesindeki genel koordinatörü olarak hareket etmeyi içermediği gözlemlenmektedir. Girişim (İşletmeler) Genel Direktörlüğü’nün (GD) Turizm Birimi’nin, yakın zamanda AB vatandaşlarının tatil katılımlarını ve % 40’a yakın bir kesiminin turizm faaliyetlerine katılmamasının sebeplerini araştıran bir araştırmasına dikkat etmekte yarar vardır. Komisyonun gelecekte sosyal turizm platformunun Avrupa seviyesinde genel koordinatörlüğünü üstlenmesi, olanaksız gözükmemektedir. Bu rol, böyle bir ortak milletler-üstü platformun geliştirilmesi için Avrupa kuruluşlarından mali katkı talep edilmesini de gerektirmiyor.
 
3.2 Üye ülkelerin hükümetleri: Yukarıda da belirtildiği gibi, üye ülkelerin hükümetlerinin sosyal turizm faaliyetlerine katılımları, tarihi, ideolojik ve sosyal sebeplerden dolayı ciddi ölçüde farklılık göstermektedir. Bazı ülkelerde, hükümet, gerek ulusal, gerek bölgesel gerek de yerel seviyede, önemli ölçüde mali yardım sağlamaktadır. Bu fonlar genellikle, gençler, yaşlı kişiler, bedensel engelli kişiler, düşük gelirli kişiler, vb gibi çeşitli grupları hedef almaktadır. Günümüzde hükümetler, çeşitli milletlerüstü değişim türleri ile kendi sosyal turizm programlarını ulusal sınırlarının ötesine taşımak için girişimde bulunmaktadırlar.
 
3.3 İşverenler: İşverenlerin çalışanlarının tatile çıkabilmesine yardımcı olabilmek için mali katkılarda bulundukları “tatil fişleri” gibi girişimlerin olduğunu dikkate almak gerekir. Ayrıca, yukarıda da belirtildiği gibi sosyal turizmin potansiyeli yüksek bir ekonomik faaliyet olduğunu gören ve bu yolla kendi hizmet sağlayıcılığı ve aracılık faaliyetlerini arttırmak için sosyal turizmi bir araç olarak kullanan turizm sektörünün girişimcilerini de çekmekte olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir. Buna örnek ilginç bir girişim, çeşitli turizm şirketlerinden oluşan ve ilk olarak Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı’nın sosyal turizm programını yönetmek için kurulmuş ve sosyal faaliyet alanını yaşlı kişilere yönelik turizm ürünleri sunarak genişletmiş bir İspanyol şirketi olan Mundo Senior (“Yaşlıların Dünyası”)’dır. Bu faaliyetin sosyal niteliğinin rekabetçiliği engellemediği açıktır. Hem üye ülkelerde hem de değişik ülkeler arasında karlı sosyal turizm programları geliştirebilmek için gelecekte kamu-özel sektör ortaklık girişimlerine ihtiyaç olacaktır.
 
3.4 İşçiler: Sosyal turizm ilk ortaya çıktığından beri, işçi haklarını koruyan organlar olarak sendikalar, üyelerine fayda sağlayabilmek için turizmde güçlü bir varlık sergilemişlerdir. Bu mevcudiyeti, fiziki altyapı, tatil tesisleri, misafirhaneler, vb. ile uzman hizmetlere olan destekleriyle gösterirler. Deneyimleri ve bu konuya karşı sorumlulukları ülkeden ülkeye değişse de neredeyse ülkelerin tümünde sendikalardan kaynaklanan bir tür sosyal turizm faaliyeti mevcuttur. En yeni üye ülkelerin sendika örgütlerinin sosyal turizm için geçerli bir model ve daha deneyimli kurumlar ile ilişki arayışı içinde olduklarını özellikle vurgulamak gerekmektedir. OITS’in Mayıs 2005 tarihinde çeşitli sendikaların işçiler için düzenledikleri faaliyetler ile ilgili ve 25 AB ülkesinde bugün yürütülen tek tek listeleyen ilginç bir araştırmasından da söz etmek gerekir. Bu araştırma mevcut durum ile ilgili kullanışlı bir bilgi kaynağı ve değerlendirme teşkil etmektedir.

3.5 Uzmanlaşmış Kurumlar: Bu kurumlar, bazı ülkelerde (İtalya, İngiltere), bu alanda çalışan gençlik ve çevre örgütleri ile birlikte sosyalturizm etkinlikleri organize eden, çok yaygın ağı olan tüketici kooperatifleri ve OITS gibi sosyal turizm kuruluşlarından önemli ölçüdedestek sağlayan, koordinasyon ve tanıtım hizmeti veren kurumları kapsar.
3.6 Sosyal Turizm ile doğrudan ve dolaylı bağlantısı olan gruplar: Çeşitli turizm programları ve faaliyetlerinin baş aktörleri bunlardanyararlanan kişilerdir. Öncelikle boş vakitlerinin ve tatillerinin tadını çıkarmalarını, hoşlarına giden sportif veya kültürel faaliyetlerekatılmalarını mümkün kılan ekonomik avantajlardan ilk yararlananlar kendileridir. İkinci olarak da doğal kaynaklara, kültürel mirasa,çevreye ve sosyal turizm gezginleri ile ziyaret ettikleri yerin yerel sakinleri arasındaki ilişkiye saygı ile yaklaşan bir turizmdenfaydalanmaktadırlar. Bu faaliyetlerin tümü birlikte, karşılıklı bilgi, rahatlama ve hoşgörüyü besler. Sosyal turizmin uygulandığı yereltoplumlar da istihdam, ekonomik faaliyet ve kalkınmadan yararlanırlar.


4. Bugünkü Avrupa’da Sosyal Turizmin gerçekleri
 
4.1 Teorik, yasama ve planlama bağlamı: Avrupa’nın sosyal turizmle ilgili olarak teorik, yasama ve planlama çerçevesi halihazırda pekyaygın olmasa dahi, Avrupa genelinde bir envanter çalışması ve çeşitli sosyal turizm deneyimlerinden örnekler üzerinde karşılaştırmalıdeğerlendirme içeren birkaç araştırma ve rapor mevcuttur. Bunların bazıları, teknik ve belgesel referanslar olarak D Bölümündelistelenmiştir.
 
4.2 Avrupa’da çeşitli pratik deneyimler: Yukarıda belirtiliği gibi, grubun çalışması süresince, Barselona’da 4 ve 5 Mayıs 2006 tarihindeyapılan oturumlarda ve OITS ile Komisyon’un birlikte düzenlediği “Herkes için Turizm” isimli konferansta anlatılan deneyimler ile ilgiliedinilen bilgiler arasından Avrupa’da manifesto açısından başarılı olmuş olarak tanımlanabilecek pratik girişimleri seçip bunlara dahadetaylı olarak eğilmek mümkün olmuştur. Bu deneyimleri detaylı olarak incelemek bu bildirinin kapsamı dışındadır, ancak en önemlileriarasından bazılarından bahsetmenin uygun olacağını düşünüyoruz, ki bunlar sosyal turizme olan ilginin artmasına yardımcı olacak vesosyal turizm sektöründe çalışan diğer kişiler veya çeşitli nedenlerden dolayı bu alanda programları olmayan devletler için rehber teşkiledebilecektir.
 
4.2.1 Fransız Agence Nationale pour les Chèques-Vacances (ANCV) [Ulusal Tatil Çekleri Acentesi]’nin 2005 yılı cirosu yaklaşık olarak 1milyar Euro idi. 1982 yılında “endüstriyel ve ticari nitelikli bir kamu kurumu” olarak kurulan bu şirket 23 yıllık faaliyeti sonrasında,günümüzde halen turizm için yararlı bir sosyal politika aracı olmayı sürdürmektedir.
 
4.2.1.1 Üç hedefi vardır:– Özellikle düşük gelirli kişiler başta olmak üzere olabildiğince çok sayıda kişinin tatile gidebilmesini sağlamak,– Tüm talepleri etkili bir şekilde karşılayabilen geniş çaplı turizm profesyonelleri ağı aracılığıyla ücretsiz kullanım sağlamak,– Turizmin geliştirilmesinde birlikte çalışarak bölgeler arasında daha eşit bir turizm dağılımı elde etmeye yardımcı olmak.
 
4.2.1.2 Her yıl yaklaşık 2.5 milyon insanın tatil çeki aldığını ve neredeyse 7 milyon gezginin de bundan faydalandığını belirtmek gerekir.ANCV’nin finansmanına iştirak eden 21.000’den fazla ana bağlı örgütü ve hizmet veren 135.000 turizm ve serbest zaman (leisure)uygulayıcısı bulunmaktadır.
 
4.2.1.3 Ayrıca, 4.5 milyon Euro civarındaki tatil bağışları ile, özellikle temel sosyal haklardan yoksun kişiler, bedensel özürlü kişiler,gençler, vb. gibi gruplara tatil olanağı sağlamaktadır. Acente sosyal turizm tesislerinin modernleştirilmesi için yüksek miktarda yatırım dayapmaktadır.
 
4.2.1.4 Program, devamlılığı ve karlılığı garanti etmiş gözükmektedir. Şüphesiz, ekonomik araştırmalar, ekonomik faaliyetinin etkisininmasraflarını telafi etmesine imkan tanıdığını göstermektedir.
 
4.2.1.5 Acentenin ileriki bir kaç yıl için amacı, hizmetlerini genişletmeye ve hem kullanıcılar hem de turizm faaliyetinde bulunanlararasında yaymaya devam etmektir. Belki de bu hedeflerin arasına Avrupa ülkeleriyle sözleşme imzalamak yoluyla programa milletlerüstübir boyut katmak da eklenebilir ki bu şüphesiz karşılıklı, örnek teşkil eden ve ekonomik sosyal açıdan çok önemli bir gelişme olur.
 
4.2.2 İspanya’daki IMSERSO Sosyal Turizm Programı benzer hedefleri amaçlamakta ancak bu program, farklı yaklaşımlar ve değişikaraçlar kullanmaktadır. Özellikle yaşlılar başta olmak üzere, yılda bir milyondan fazla kişinin sezon dışı dönemlerde gruplar içindüzenlenmiş olan gezilere katılmasına yardımcı olmaktadır. İspanya Devleti bu programa yaklaşık yıllık 75 milyon Euro tutarındayatırımda bulunuyor olsa dahi, çeşitli vergi düzenlemeleri (KDV, ticari ve profesyonel faaliyetler ile kurumsal kâr ve gerçek kişilerinvergilendirilmesi), sosyal sigorta primlerinden artan gelir ve işsizlik yardımlarından yapılan tasarruf ile birlikte yaklaşık 125 milyon Eurogeliri olan program aslında ekonomik açıdan çok karlıdır. Yaşlı nüfusun büyük kesiminin ilk defa seyahat etmesini, başka şehirler veyerlerle tanışmalarını, eşit düzeyde sosyal ilişkilerini genişletmelerini, zindeliklerini geliştirmelerini sağlamış olan programın sosyal veekonomik karlılığı açıktır, kalite ve kullanıcı memnuniyeti ise makuldür.
 
4.2.2.1 Ayrıca, programın masrafları, programa her yatırılan 1 Euro için 1.7 Euro oranında karşılanmaktadır.
 
4.2.2.2 Bu programın istihdam üzerindeki etkisinden de bahsedilmelidir. Bu program olmasaydı sezon dışında işsiz kalacak olan tahmini10 bin kişi, bu program sayesinde oteller ve diğer tesisler ile işletmeler açık kaldığından, istihdam edilmeye devam etmektedir.
 
4.2.2.3 Program, şüphesiz çok başarılı olan sağlık merkezleri (spa), kültür turları veya etkinlikleri gibi daha fazla kültürel, sağlık ve sosyaldeğeri olan sosyal turizm seçeneklerini araştırarak sürekli gelişmekte ve evrim geçirmektedir.
 
4.2.2.4 Fransa örneğinde olduğu gibi programı sadece ülke içinde değil, yurtdışında da büyütmek için geniş alanlar mevcuttur.Halihazırda İspanyol IMSERSO Portekizli meslektaşı ile turist takası için bir sözleşme imzalamıştır ve benzeri bir sözleşmeyi Fransa ileimzalamak için araştırmalarını sürdürmektedir. Bu Avrupa’nın geri kalanı için çok değerli ihraç edilebilir bir model olabilir.
 
4.2.3 Diğer deneyimler: Avrupa’daki bu iki ana sosyal turizm programının yanı sıra, belki daha sınırlı olan ve daha kesin tanımlanmışkullanıcıları hedefleyen ama yine de aynı derecede değerli olan başka iyi örnekler de vardır. Bunlardan biri, Barselona oturumundadeğerlendirilen ve çok belirli bir gruba odaklanıp başarılı bir şekilde bu grup için tatil programı yöneten Plataforma Representativa Estatalde Discapacitados Físicos (PREDIF) [Bedensel Sakatlıkları olan Kişileri Temsil Eden Devlet Platformu]’dur.
 
4.2.3.1 Farklı, ilginç ve söz etmeye değer örneklerden biri İngiltere’den (Family Holiday Association) [Aile Tatil Birliği], biri Belçika’dan(Toerisme Vlaanderen) [Flander Turizm], ve diğeri de Fransa’dan olan (Vacances Ouvertes) [Açık Tatiller] üç örgütün, ülkelerindeki“herkes için turizm”i koordine eden ve kolaylaştıran ortak girişimleridir.
 
4.2.3.2 Sosyal turizm faaliyetleri, ayrıca sendikaların önemli rol oynadığı Portekiz, Polonya ve Macaristan ile tüketici kooperatiflerinindesteklediği İtalya’daki program gibi başka Avrupa ülkelerinde de bulunabilir. Sonuç olarak girişimlerde çeşitlilik, kullanıcı sayısı veçeşitliliğin Avrupa genelinde çoğalmakta olduğu ifade edilebilir.
 
4.2.3.3 Aynı şekilde, Balear Adaları Özerk Topluluğu’nun OCI 60 Planı örneğinde olduğu gibi, bazı bölge ve belediyelerin değişikşekillerde sosyal turizm girişimleri geliştiriyor olduğunu da kaydetmek gerekir.
 
4.2.3.4 Bölgesel seviyede ise Endülüs (İspanya) hükümeti, Conce tu Costa (Sahillerini Tanı) programı ile işbirliği içinde yerel idareler veyerel meclisler ile işbirliğini de içeren, Özerk Topluluk’taki yaşlıların turizmden yararlanmalarını teşvik eden Residencias de Tiempo Libre(Serbest Zaman Misafirhanesi) programını geliştirmekedir.
 
4.2.3.5 Sosyal turizm de dahil Avrupa’daki tüm turizm faaliyetleri için danışma sitesi olarak kurulmuş olan Avrupa Birliği’nin turizm portalı,www.visiteurope.com’da sosyal turizmin de olduğunu belirtmek gerekir.
 
4.3 Sosyal Turizmin genel değerlendirilmesi: Sosyal turizm aşağıda sıralanan değerler de dahil Avrupa toplumuna bir çok değergetirmiştir;
– Doğrudan tatile çıkma eyleminin yanı sıra, bu serbest zaman değerlendirmek için yapılan faaliyetin “özel” niteliklerinden dolayı,faydalananların memnuniyeti,
– Faaliyetin insancıl boyutları ve değerleri,
– Faydalananların ve turist kabul eden toplumun refahında ve kişisel gelişiminde ilerleme,
– Özellikle yoğun sezon dönemini uzatarak turizm endüstrisi için kârlılık ve ekonomik kazanç,
– Tüm yıl boyunca istikrarlı, yüksek kalite istihdamın yaratılmasının yararları,
– Turist kabul eden alanlarda sürdürülebilirliğin korunması,
– Doğal, sosyal ve kültürel kaynakları ile yerel çevrenin ve kültürel mirasının geliştirilmesi,
– AB ülkeleri arasında bilgi ve değişimin artması.
 
4.3.1 Tüm bu değer dizisi ile birlikte sosyal turizmin elde etmiş olduğu başarılar büyüme imkanları, yeni ürünler ile ilgili araştırmalar vebunların tanıtımı, Avrupa’da sosyal turizmin her açıdan çok olumlu olarak değerlendirilebileceğinin göstergesidir.
 
4.3.2 Böyle her yönden olumlu olan bir değerlendirme sayesinde, sosyal turizmi tüm uygulayıcıların ve kullanıcıların, ekonomik, sosyal,sağlık, istihdam, Avrupa vatandaşlığı gibi her açıdan türlü fayda sağlayabileceği bir “mucize” olarak addedebiliriz...bu faaliyet kimseninzararına değildir...ana nokta bu kadar evrensel olarak tanınan ve destek verilen bir başka bireye dayalı ekonomik faaliyet bulmanın çokzor olacağıdır.
 
4.3.3 Dolayısıyla, bu görüş (i) mevcut programları sağlamlaştıracak ve geliştirecek ve (ii) yararlarını nüfusun daha büyük kesimlerineyayacak olan öneri ve formülleri içtenlikle tavsiye etmekte hiç zorlanmayacaktır.

B. İKİNCİ BÖLÜM: ÖNERİLER

5. Avrupa Sosyal Turizm Platformu’na Doğru
 
5.1 Önkoşullar: Sosyal turizmin, tanımına veya nasıl finanse edildiğine veya yönetildiğine bakılmaksızın, hedeflerine ulaşırkenyararlananları tatmin eden, istihdama katkıda bulunan ve turizmde dönemselliğe bağımlılığı azaltan güçlü, karlı ve istikrarlı bir ekonomikve sosyal etken olduğu yukarıda gösterilmiştir. Nitekim dünya genelinde ve özellikle Avrupa’da çok yüksek değeri olan bir faaliyettir. Bunedenle amaç, sosyal turizmin yararlarının bireylere, kurumlara ve toplumun tamamına nasıl daha da yaygınlaştırılabileceğiniincelemektir.
 
5.1.1 Avrupa çapındaki sosyal turizm eylemini tek bir isim altında toplamak kolay değildir: platform, proje, girişimden… bahsedebiliriz. Buifadeler tam olarak aynı anlama gelmeseler de, açık hedefleri olan uluslarüstü Avrupa kapsamında bir organize faaliyeti imaetmektedirler. Genel bir öneri olarak sunulan bu görüşte, bu terimler gelecekteki platformun üzerinde çalışılarak uygun bir tanımıönermesi ümidiyle, birbirleriyle değiştirilebilir şekilde kullanılmışlardır.
 
5.1.2 Bununla beraber, Avrupa’da turizmin, aşağıda belirtilenler gibi çeşitli eksiklikler ve orta vadeli tehlikeler ile karşı karşıya olduğuaşikardır:
– Sezon dışında terkedilmiş olan ve yeterli altyapının yıl boyu sağlanmadığı kuzey ve orta Avrupa ile beraber Akdeniz kıyısındaki turizmendüstrisinde ciddi boyutlarda ve gittikçe artan mevsimsel turizm sezonu olgusu,
– Sezon dışı dönem ve ara dönemde insan kaynaklarının az kullanılıyor olması,
– Aynı hayat standardını korumak için ekonomik faaliyetin arttırılmasını gerekli kılan göçten dolayı çalışan nüfustaki önemli artış,
– Orta vadede karlılığı koruyabilmek için turizm endüstrisinin yeterli yıl boyu fiyat ve doluluk oranlarını korumakta yaşadığı zorluk,
– Amaca uygun kullanılabilir yatak sayısı için tarafsız sınırlar,
– Turizm endüstrisinde kalkınmanın sürdürülebilir olabilmesi için her turist alanının yıl süresince katma değerini yükseltmekgerekmektedir: kaliteyi yükseltmek (ve dolayısıyla fiyatı) ya da turistik tesislerin açık olduğu sezonu uzatarak yıllık ortalama doluluğuarttırmak,
– Dünya genelinde rekabetçi ve yenilikçi ürün ve hizmetler sunan birçok turistik yerin keşfedilmiş olması. Bu yeni rekabet her şeydenönce kalite ve rekabetçiliği teşvik etmelidir.
 
5.1.3 Aynı zamanda muhtemel bir Avrupa sosyal turizm platformu veya projesini mümkün kılabilecek belli fırsatları temsil eden etkenlerde bulunmaktadır:
– Çalışmayan ama yeterli yaşam standardına ve emekli maaşına sahip olan vatandaşların sayısının Avrupa’da hem kesin hem göreceliolarak yavaş yavaş artıyor olması,
– Avrupalıların yaşam beklentisinin aşamalı olarak artıyor olması,
– İnsanların, özellikle yaşlandıkça, sahip oldukları ortalama serbest zamanın artıyor olması,
– Ucuz havayollarının artması sayesinde ulaşım masraflarının azalıyor olması ki bu da seyahat etmenin ve turizmin yararınadır,
– Sorumlu, sürdürülebilir turizmi teşvik eden artan bir kültürel bilinç,
– Avrupa çapında sosyal turizm programları ile iyi ve başarılı deneyimler,
– AB’ye daha fazla ülkenin katılması pazarı genişletmekte, bu da seyahat olanak ve fırsatlarını arttırmaktadır.
 
5.2 Avrupa sosyal turizm platformunun çeşitli hedefleri olabilir:
– Her ülkenin kendi programı olana kadar, Avrupa çapında mevcut olan programları ve sosyal turizm kullanıcılarını genişletmek ve dahagenel hale getirmek,
– Mevcut programların uluslarüstü niteliğini, ikili veya çok taraflı işbirliği programları aracılığıyla kullanmak,
– Muhtemel faydalananları, diğer ülkeleri makul fiyatlarla ve sürdürülebilir bir şekilde ziyaret edebilen Avrupalı vatandaşlar olan birAvrupa sosyal turizm platformunun tasarlanması ve uygulanması için gereken koşulların belirlenmesi; başka hiçbir Avrupa ülkesiniziyaret etmemiş Avrupalı vatandaş sayısını belirlemek bu bağlamda yararlı olabilir ki, büyük bir olasılıkla sayıları çok fazla olacak bu grupprogramın temelini oluşturacaktır.
– Mümkün olan çok sayıda devletin iştirak ettiği Avrupa boyutundaki sosyal turizmin kademeli olarak yürütülmesine yardımcı olmak.
 
5.3 Avrupa Sosyal Turizm platformuna katılan aktörler ve gruplar: Bu gruplar veya aktörler arasında sayabileceklerimiz;
– Çeşitli ülkelerde sosyal turizm programlarını halihazırda yöneten örgütler,
– Programın geliştirilmesiyle ilgilenen sendikalar ve kooperatifler,
– Tesislerinin sürdürülebilir kârlılığını iyileştirmek isteyen turizm sektöründeki (en geniş anlamında) işverenler,
– Turizm alanında, bunun iyileştirilmesinde ve vatandaşlarının kişisel ve sosyal gelişiminde harekete geçmekle ilgilenen ulusal, bölgeselve yerel hükümetler,
– İstihdam, ekonomik faaliyetle ve Avrupa vatandaşlığını teşvik etmek ve canlandırmakla ilgili AB ve kurumları; platformun uluslarüstüboyutu göz önünde bulundurulduğunda AB kurumları ayrıca programın oluşturulmasında başı çekmenin yanısıra programın geliştirildiğişartları koordine etmek ve denetlemek görevini de üstlenmelidir,
– Başta OITS olmak üzere sosyal turizm örgütleri.
5.4 Avrupa Sosyal Turizmi’nin ana unsurları: Avrupa sosyal turizm platformunun sosyal ve ekonomik açıdan uygulanabilir olabilmesi içinaşağıdaki kriterleri yerine getirmelidir.
– Ekonomik, bölgesel veya sosyal açıdan olanakları en kıt olan kişileri veya özellikle bedensel veya zihinsel özürlü olanlar başta gelmeküzere özürlü grupları veya coğrafi sebeplerden dolayı seyahat etmekte zorlanan bireyleri/grupları (örneğin Avrupa’nın adaları gibi)hedeflemelidir. Bu, kıt olanaklı gezginleri geniş anlamda desteklemek için, tatilin veya kalınan sürenin uzunluğuna bakılmaksızın kısmi,adil ve eşit finansman için sorumlu olmak demektir,
– Genelde hem kamusal hem de özel sektör seviyesinde kısa, orta ve uzun vadede ekonomik ve sosyal bağlamda karlı olmalıdır,
– Yıl süresince istikrarlı, yüksek kaliteli istihdam yaratmalıdır. İstihdam hedefine ulaşabilmek için merkezi yönetim ve turistik tesislerdekalınan süreyi en üst düzeye çıkarmak için çaba sarf edilmesi gerekecektir,
– Düşük doluluk dönemlerinde uygulanmalıdır,
– Hem programdan yararlananlar hem de turist kabul eden topluluklar için kişisel ve sosyal zenginlik/gelişim sağlamalı ve sürdürülebilirolmalıdır,
– Hedefler ile orantılı yüksek kaliteli hizmet korunmalıdır,
– Kamu-özel sektör işbirliği olarak gerçekleştirilmelidir.Bu koşullar yerine getirildiği takdirde sosyal turizm, kuşkusuz Avrupa turizm modellinin en önemli unsurlarından biri olacaktır.
 
5.5 Projede kamu-özel sektör işbirliği: Programın uygulanabilirliği planlama, tasarım ve yönetiminde etkili kamu-özel sektör işbirliğinebağımlı olabilir, ancak bundan yararlanabilir de. Avrupa’da Avrupa sosyal turizm platformunun geliştirilmesini üstlenecek örgütler veişletmeler bulmak kolay olmasa da en azından böyle bir olasılık da düşünülebilir.6. Avrupa Sosyal Turizm Platformu’nun etkileri ve sonuçları
 
6.1 Gelişme ve istihdam ile ilgili. Bu platform değişik aşamalarda uygulandığında, kalkınma ve istihdam üzerinde önemli etkileri olacaktırve Lizbon Zirvesi’nin hedeflerine ulaşılmasında yardımcı olacaktır. Örneğin İspanya’da yürütülmekte olan IMSERSO programının sosyalturizmin sezon dışı dönemde istihdam yaratmak ve sürdürmek konusundaki yararlı etkilerini açıkça göstermektedir.
 
6.2 Turizme etkin erişim hakkı ile ilgili: Mevcut istatistiklere göre nüfusun % 40’ı tatil yapmasa dahi, Avrupa sosyal turizm platformu buoranı ciddi ölçüde azaltmayı hedefleyecek ve bunu şüphesiz gerçekleştirerek, Avrupa’da insanların birbirlerini daha iyi tanımalarınayardımcı olacak, turizmi herkes için bir gerçeklik haline getirecektir.
 
6.3 Avrupa turizm modeli ile ilgili: AESK, turizm ile ilgili çeşitli görüşlerinde yasaları temel almak yerine genel kabul görmüş ve uygulanandeğerler üzerine bir Avrupa turizm modeli kurmanın mümkün olduğu inancını belirtmiştir. Bu modele dahil edilebilecek değerlerden birtanesi şüphesiz turizme evrensel erişim, yani “herkes için turizm” ilkesidir. Avrupa Sosyal Turizm Platformu Avrupa turizm modelini önemliölçüde teşvik edebilir.
 
7. Avrupa kimliği ve boyutunun kurulmasında turizm ve özellikle sosyal turizmin katkısı
 
7.1 Son yıllarda Avrupa girişiminin kısa ve kolay bir görev olmadığı açıkça anlaşılmıştır. Bugün bile üstesinden gelinmesi gereken bir çokbelirsizlik ve zorluk mevcuttur. Sosyal turizm kişiler ve toplumlar arası bilgi ve anlayışı teşvik etmek için kuvvetli bir araç olabilir.Vatandaşların Avrupası’nın fedakarlık veya mücadele yoluyla değil de serbest zamanın keyfini çıkarma, seyahat ve tatiller yoluylakurulmasına yardımcı olabilir. Özellikle gençler yüksek sezonda seyahat etmeye yatkın bir gruptur. Bu dönemde öğrenci yurtları boş olurve bunlar Erasmus programına benzeyen turistik girişimlere ev sahipliği yapabilirler.
 
7.2 Turizm, “Yurttaşların Avrupası”nı inşa etmek için iyi bir araç olabilir. Turizm endüstrisi ve yerli topluluklar gibi ilgili çeşitli gruplarçıkarlarını herkes için hoş olan ve erişilebilir şekilde bir araya getirebilirler.

C. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: SONUÇLAR VE ÖNERİLER

8. Sonuçlar
 
8.1 Avrupa’da sosyal turizmin durumunun değerlendirilmesinden çıkarılacak ilk genel sonuç, sosyal turizmin çevresel, ekonomik vesosyal açıdan sürdürülebilir bir faaliyet olduğu ve bu üç alanda da ihtiyaç duyulan bir etkinlik olduğudur.
 
8.2 Programlara iştirak eden tüm kullanıcı ve uygulayıcılar için getirdiği ekonomik, sosyal, sağlık ve entegrasyon yararı geniş çapta kabuledilmiştir. Ayrıca bu yararların hatırı sayılır katkısal değerleri mevcuttur.
 
8.3 Bedensel ya da zihinsel özürlü ve/veya hareket kabiliyeti azalmış olan kişiler başta olmak üzere, çeşitli sosyal turizm kullanıcıgrupları, birey olarak tam entegrasyonları konusunda büyük oranda destek görmektedirler.
 
8.4 Zeminde, Avrupa’da sosyal turizm, kendisini zenginleştiren, çeşitliliğini arttıran, gelişimine ve evrimine katkıda bulunan çok değişiktürdeki kullanıcıları, gelişim şekilleri, kamu hedefleri, mali araçlar, vb. ile tanımlanabilir.
 
8.5 Özellikle sosyal turizmin kârlılığının ekonomik kârlılıkla uyumlu olduğu ve olumlu açıdan buna bağlı olduğu sonucuna varabiliriz.
 
8.6 Her Avrupa ülkesinin çeşitli yaklaşımlar ve yönetim tarzları ile bir ulusal sosyal turizm programı geliştirmesi ekonomik açıdan gerekli,sosyal açıdan ise çekicidir.
 
8.7 Bir uluslarüstü Avrupa sosyal turizm platformunun oluşturulması ekonomik açıdan gerekli, sosyal açıdan ise çekicidir.
 
8.8 Her sosyal turizm faaliyeti, Lizbon Strateji doğrultusunda bir sürdürülebilirlik ve istihdam yaratma değeri içermelidir.
 
8.9 Sosyal turizm, tüm vatandaşları benimseyen bir “Yurttaşların Avrupası”nın oluşturulmasında çok değerli bir araç olabilir; gençlerinoynayacağı rol bu süreç için özellikle önemlidir.
 
8.10 Sosyal turizm, Avrupa turizm modeline dahil edilebilecek olan bazı değerleri sergileyen bir faaliyettir.
 
8.11 Sosyal turizmin kültürel ve yerel mirasın korunmasına yaptığı katkılardan dolayı, Avrupa genelindeki tüm yerel topluluklar sosyalturizmden faydalanabilirler.
 
8.12 Sonuç olarak, sosyal turizm iyi yönetim ve örgütsel yapılara sahip Avrupa’nın bir çok üye ülkesinde uygulanan yerleşik bir faaliyettir.Tüm ülkelerde uygulanmaya ve hizmetlerini uluslarüstü hale getirerek hedeflerinin kalitesini ve miktarını arttırma yönünde ilerlemeyehazırdır.
 
9. Öneriler
 
9.1 Sosyal turizm programlarının muhtemel kullanıcılarına verilebilecek en temel tavsiye, hakları olan ama çeşitli sebeplerden dolayıerişememiş oldukları turizm gibi bir aktiviteye katılmalarıdır. Sosyal turizm, açıkça entegrasyon, daha fazla bilgi ve kişisel gelişimidesteklemektedir ve dolayısıyla faaliyetlerine iştirak etmek arzu edilebilir.
 
9.2 Çeşitli turizm programlarının yönetimine dahil olan, çok değişik uygulayıcıları dikkate alarak önce yaptıkları işin yararlarını,örgütlerinin misyonlarına bağlılıklarını ve kullanıcılara erişilebilir ama yüksek kalite hizmet sunmakta gösterdikleri itinayı tanımalı ve kabuletmeliyiz. Ancak, ürün ve hizmetlerini geliştirmeye devam etmelerini, altyapıyı iyileştirmek için yatırım yapmalarını, özellikle uluslarüstüboyutunda yeni ürünler ile yenilikler getirmeleri konusunda da onları teşvik etmeliyiz. Programların koordine edilmesi ve sorumlu örgütlerarasında birliklerin kurulması, deneyim alışverişini geliştirmek ve iyileştirmek için iyi bir yöntemdir.
 
9.3 Turizm sektöründeki işletmeleri dikkate alarak, sosyal turizm faaliyetlerine samimiyetle inanarak katılmalarını tavsiye ederiz. Sosyalturizmin değerleri, kısa vadede ama özellikle orta ve uzun vadede, iyi iş yönetimi, rekabetçilik ve kârlılıkla uyumludur ve birçok işçinin yılboyunca istihdamını sağlar.
 
9.4 Ulusal, bölgesel, yerel kurumlar ve hükümetleri dikkate alarak, hem sosyal hem de ekonomik çıkarları açısından sosyal turizmprogramları kurmalarını öneririz. Masrafların faizi ile birlikte kesinlikle geri kazanılacağı, vergilerden ve primlerden sağlanan gelir ileişsizlik yardımlarından yapılan tasarruf, ekonomik sosyal veya fiziksel olarak dezavantajları bulunan gruplara adil mali yardımdabulunmak için açık teşvik nedenleridir.
 
9.5 Avrupa kurumlarına olan önerimiz ise, sosyal turizmin turizm ve sosyal politika ile hedefler paylaşan önemli bir faaliyet olduğunu vetanınmayı, geliştirilmeyi, uzmanlaşmış teknik yardımı, desteği ve teşviki (ekonomik olmak zorunda değil) hakkeden bir aktivite olduğunugöz önünde bulundurmalarıdır. Yol göstermek, teknik koordinasyon, deneyimin yayılması, ve uluslarüstü sözleşmelerin akdedilebilmesiiçin bir forum oluşturulması özellikle turizm birimi vasıtasıyla Komisyon’un kendi kaynakları ile bir etkin Avrupa Sosyal TurizmPlatformu’nun kurulmasında üstleneceği görevler arasındadır. Sosyal turizmi desteklemede bu unsurlar Komisyon’un liderliği, hedeflereulaşmak ve girişimleri takip etmek için şüphesiz değerli bir araç teşkil eder.
 
9.6 Tüm kurumlar iletişim altyapıları ve kalacak yerler, turizm hizmetleri altyapılarındaki her türlü engeli yok etmek için politikalarınıdesteklemeyi düşünmelidirler. Avrupa adalarının coğrafi durumlarının, bireylerin hareket yeteneğini ve turizme erişebilmelerini ne kadargüçlü etkilediğini açıkça göstermektedir.
 
9.7 Politik, sosyal ve ekonomik boyutları göz önünde bulundurulursa, Avrupa Parlamentosu, Avrupa’da sosyal turizmi teşvik edentartışma ve kararları destekleyen girişimleri geliştirmelidir.
 
9.8 AESK bu görüşünün Avrupa’da sosyal turizm ile ilgili Barselona Bildirgesi olarak bilinmesi, yayınlanması ve dağıtılmasında veAESK’nin 2006 Avrupa Turizm Forum’una ve bu yılın Dünya Turizm Günü’ne katkısı olarak sunulmasını kabul eder.

D. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: TEKNİK VE BELGESEL REFERANSLAR

• The different concepts of social tourism: the evolution of supply and demand, European Commission, Directorate-General XXIII,Tourism Unit, 1993.
• Montreal Declaration: towards a humanist, social vision of tourism, BITS, September 1996.
• Global Code of Ethics for Tourism, World Tourism Organization, Santiago de Chile, 1 October 1999.
• Report on the seminar on assistance for holidays in the European Union, European Parliament, Strasbourg, March 2000.
• The concepts of tourism for all and social tourism in the European Union, BITS, Bruges seminar, June 2001.
• Report on the results of the survey on Tourism for all, June 2001.
• Opinion: Socially sustainable tourism for everyone, EESC, October 2003.
• Study on the Holidays for the Elderly programme, Spanish institute for migration and social services (IMSERSO), Spain, May 2004.
• European Forum on Social Tourism, BITS, Budapest, April 2005.
• Report on tourism and development, European Parliament A6-0173/2005, May 2005.
• Report on new prospects and new challenges for sustainable European tourism, European Parliament A6-0235/2005, July 2005.
• Tourism for all, Action plan of the Spanish representative committee for people with disabilities (CERMI), December 2005.
• Consultation on tourism activities and holidays for workers, BITS, Brussels, May 2005.
• European Conference on social tourism, economic growth and employment, Government of the Balearic Islands, Palma de Mallorca,November 2005.
• Conference on Tourism for all: State of play and existing practices in the EU, European Commission, Directorate General for Enterprise,Tourism Unit, January 2006.
• World Social Tourism Congress. Towards a tourism based on development and solidarity, Aubagne (France), May 2006.Brüksel, 14 Eylül 2006.Anne-Marie Sigmund, Avrupa Ekonomi ve Sosyal Komitesi BaşkanıPatrick Venturini, Avrupa Ekonomi ve Sosyal Komitesi Genel Sekreteri

Kişiye Özel Geziler

Size Özel Turlar

Hayalinizdeki geziyi sayfamızda bulamadınız mı?

Hayallerinizdeki Geziyi, Hayallerinizin Ötesinde Yaşayın!

Nasıl bir program istediğinizi söyleyin, size hayallerinizdeki geziyi tasarlayalım, siz dünyayı nasıl görmek isterseniz öyle bir rotayla; herkes için değil sizin tercihleriniz, sizin hayalleriniz, sizin maceranız için

Gemi Gezileri
Makaleler
Fest Travel
Fest Travel Instagram
Fest Travel Youtube
Fest Travel Twitter
Fest Travel Facebook
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08.30 - 18.00

Mesai saatleri dışında bize ulaşmak için [email protected] adresimize yazabilir ya da 0 850 622 33 78 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Barbaros Bulvarı, Barbaros Apt. No.74 K.7 D. 18-19 PK.34349 Balmumcu, Beşiktaş-İstanbul / Türkiye

Tel: 0 850 622 33 78
Faks: 0 212 216 10 30
E-Posta: [email protected]