Taşın dile geldiği kent Mardin; Hurrilerin güneş tapınağından Süryani Kadim Patrikliği’ne 4000 yıllık geçmişe tanıklık etmiş Deyrul Zafaran Manastırı ve 1600 yıllık tarihiyle ayaktaki en eski Süryani Ortodoks Manastırı Deyrul Umur; son yıllardaki kazılarda heyecan verici bulgulara ulaşılan Orta Mezopotamya’nın en önemli antik kentlerinden Dara: Sarnıç, zindan, çarşı yapıları ve yeniden diriliş törenlerinin yapıldığı 3 katlı mezarlık alanı; olağanüstü taş işçiliğiyle bezenmiş hanları, camileri, medreseleri, manastırları, köşkleri, abbaralarıyla Mardin, Midyat ve Süryani köyleri; pek yakında sular altında kalacak olan eski Artuklu başkenti Hasankeyf’e son bir bakış; namlı ustaların ellerinden ikbeybet, irok, dobo, aluciye, sembusek gibi eşsiz yöresel lezzetler ve enfes kebaplar; yöre üzümlerinden damıtılan binlerce yıllık gelenek Süryani şarabı; taşın belleğinde masalsı bir tarih, kültür ve lezzet yolculuğu…
Sayın Yetkili
Ben de burada birşey demeden edemeyeceğim. Mardin'e gitmek benim hayalimdi ama böylesi güzel geçmesi, kültür mozaiğine bu kadar yaklaşabileceğimizi hayal bile edemezdim. Tekrar çok çok teşekkürler. Ebru hanımı da yanaklarından ne kadar öpsek azdır kendisi bize sadece restoranı değil kalbini açtı.
Sevgilerimle
Sayin Yetkili,
Cuma akşamüstü Mardin gezisinden döndük ve hala tadı damağımızda.
İlk konuşmamızda size her şey tam benim size yolladığım programdaki gibi olmalı demiştim, tabii bu tamamen sizi tanımamamdan kaynaklanıyordu, siz benim istediklerimi de taçlandırarak bize sundunuz.
Ebru hanımı tanımak başlı başına bir olaydı hepimizi duygulandırdı ve kadınlıgımız ve türklüğümüz ile kıvanç duyduk.
Otobüs, şoför muavin özenle seçilmişti, rehberimiz keza öyle.
Ben bu geziye katılan tüm arkadaşlarımız adına size ve sizin şahsınızda FEST'e teşekkür ederim.
Başka gezilerinizde buluşmak ümidi ile,
Sevgiler,