Büyülü Bir Güneydoğu Masalı


Asırlardır çeşitli inanışların yer aldığı, farklı dillerin konuşulduğu bu topraklar, insanların birbirleriyle savaştığı zamanlarda bile din, dil, ırk ayırdetmeden üzerinde yaşayan tüm insanları sadece evrenin bir parçasi oldukları için kucakladığını, Mezopotamya’nın ve Anadolu’nun ne kadar bereketli bir yer oldugunu gezerek, bakıp görerek, iliklerime kadar hissederek anladım.
 
Bu seyahatte Türkiye’nin bir “mozaik” olmadığını; mozaik olsaydı şimdiye kadar çoktan bu parçaların düşeceğini, yerine sahtelerinin konacağını anladim... Türkiye’nin esasında bir “ebruli” olduğunu, ebru sanatının bu toprakların sanatı olduğunu, bu kadar birbirine geçmişken kim gelirse gelsin o renkleri ayırdedemeyeceğini anladım....

Dilerim “kültür” turizmi için doğru yatırımlar yapılır, dilerim eğitim eksiklikleri ciddi boyutta ele alınır, dilerim sanayi yatırımları yapılır... dilerim Güneydoğu’da tanıdığım o idealist kadınların sayısı artar, tüm zorluklara göğüs gererek/herşeye rağmen başkoyduklari işlere ısrarla devam ederler... dilerim Hasankeyf/Batman’da tanıdığım “Kardeşim Ercan” gibi pırıl pırıl gençler eğitim fırsatlarını yakalarlar ve bir sonraki kuşak için de mum gibi etraflarını aydınlatabilirler...

Güneydoğu gezisinin amiral gemisi benim icçn Nemrut Dağı'na tırmanma, batı/doğu terasları ve etrafındaki diğer önemli noktaları keşfetmekti... gezinin sonunda herbirimiz bir şehir seçerken, benim şehrim “Mardin” oldu... Mardin, Kudüs’ün beni çektiği gibi kendine çekti; çünkü Mardin bir büyü... mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleriyle zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğu’nun şiirsel kenti oldu benim için... çeşitliliği ve çokkültürlülüğü kendi içinde harmanlayarak farkli dini inanışlar paralelinde sanatsal açıdan da tarihi değeri olan dini eserleri barındırması beni çok mutlu etti... nefesim kesilerek incelediğim o kesme taş işçiliğiyle yapılan sanat eseri evleri, bana açik hava müzesinde bir peri masalı yaşattı... bu topraklarda göğsümü kabartan, özellikle batılılaşan İstanbul’un Ermeni mimarlarından Mimar Sinan için hissettiklerimi, Mardin’de Ermeni Mimar Lole Serkiz Gizo için de hissettim...

Diyarbakır’da İstanbul kokan bizler, günün sonunda oryantasyon sürecimizi başlatmiş ve bu kültür gezisinin bilgiye aç “kültür karıncaları” olarak öğrenme sürecindeki başkahramanları oluvermiştik... gezi fotoğraflarına baktığımda ilk günle son gün arasında ciddi farklar var... bu kadar renkli bir seyahati gerçekleştirdiğimiz için ne kadar şanslı olduğumuzu ve bu güzellikleri Yıldırım Bey liderliğinde yaşamanin hayatlarımıza neler kattığını tarif edebilmem mümkün değil... “Hababam Sınıfı” kıvamında tatlı seyyah dostlarımla “bir başkadır benim memleketim” derken buluverdik kendimizi... insanlar birbirlerine açık olunca, enerjileri ve sezgileri de o denli güçlü oluyor sanırım... “Halfet Bey ve Fethi Bey Dünürlerimizle”, ebedi olacak dostluklarımızla, Balıklı Göl ve Nemrut zirvesinde yapılan tüm komiklikler ve adanan adaklarla hayatımda unutulmayacak mukemmellikte bir geziyi yaşamanın mutluluğuyla geziyi tamamladım... amino-asit ve protein yüklemeleriyle değil sadece; kültür-sanat ve sevgi-dostluk yüklemeleriyle de evime döndüm... 
 
Türkiye’de kültür-sanat bilincinin oluşumuna ve gelişimine büyük katkısı olan kültür-sanat üstadı, beyefendi ötesi, tanıdıkça-paylaştıkça insanlığına, bilgisine, hümanitesine, birleştirici-korumacı-babacan kişiliğine her gün bizleri biraz daha hayran bırakan profesyonel tur liderimiz Sayın Yıldırım Büktel’e kalpten gelen kocaman teşekkürlerimi iletmek istiyorum.


Sibil T.


Kişiye Özel Geziler

Size Özel Turlar

Hayalinizdeki geziyi sayfamızda bulamadınız mı?

Hayallerinizdeki Geziyi, Hayallerinizin Ötesinde Yaşayın!

Nasıl bir program istediğinizi söyleyin, size hayallerinizdeki geziyi tasarlayalım, siz dünyayı nasıl görmek isterseniz öyle bir rotayla; herkes için değil sizin tercihleriniz, sizin hayalleriniz, sizin maceranız için

Gemi Gezileri
Makaleler
Fest Travel
Fest Travel Instagram
Fest Travel Youtube
Fest Travel Twitter
Fest Travel Facebook
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08.30 - 18.00

Mesai saatleri dışında bize ulaşmak için [email protected] adresimize yazabilir ya da 0 850 622 33 78 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Barbaros Bulvarı, Barbaros Apt. No.74 K.7 D. 18-19 PK.34349 Balmumcu, Beşiktaş-İstanbul / Türkiye

Tel: 0 850 622 33 78
Faks: 0 212 216 10 30
E-Posta: [email protected]