FEST Travel'ın 35 Yıllık Tarihi


FEST Seyahat Acentesi® 13 Ağustos 1985’te kuruldu. Bu, Turizm Bakanlığı 1410 sayılı A Grubu Seyahat Acentesi Belgesi’nin tarihidir. FEST Travel 2014 yılında 30. yılına girişi bir şölen ile kutladı.

 

FEST adı Şölen’den kaynaklanıyor: Kültürel Şölen. Kültür Gezileri Şöleni ya da FESTival.

Şölen adı da FEST Travel Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Pekin’in eğitim gördüğü yüksekokulda kurduğu bir düşünce kulübünden geliyor.

 

Yabancı gezginlere Türkiye’de kültür gezileri yaparak çalışmaya başladı. Değişik dillerdeki yayınlarıyla yabancı gezginlere Türkiye’nin doğal ve tarihsel mirasıyla çağdaş kültür ürünlerini kapsayan yoğun, farklı, alışılmışın dışında güzergâhlar önerdi.

 

Aynı zamanda yerli gezginlere Mavi Yolculuk, İznik, Sapanca, Uludağ gezileri sundu.

 

FEST Travel’ın tasarlayıp Türkiye “kültür turizmi”ne armağan ettiği Adım Adım İstanbul®, Köşe Bucak İstanbul® gezileri o dönemin en gözde dergilerinden İletişim Yayıncılık’a ait Tarih ve Toplum Dergisi'yle yaşama geçirildi. Kültür Turizmi kavramı bu gezilerle gerçek anlamına kavuştu, ete kemiğe büründü.


Faruk Pekin Robert Kolej Yüksek Okulu’nda okurken Hilary Sumner-Boyd, John Freely, Michael  Austin, Godfrey Goodwin gibi o zamanki hocalarıyla İstanbul’u dolaşıyordu. Bunlardan Godfrey Goodwin Osmanlı Mimarlığı Tarihi adıyla Türkçeye çevrilen 1971 tarihli  A History of Ottoman Architecture adlı kitabının önsözünde Faruk Pekin’e teşekkür eder. Sumner-Boyd ile Freely ise hâlâ İstanbul üzerine yazılan en iyi eserlerden biri olan 1972 tarihli Strolling Through İstanbul kitabında değişik güzergâhlar belirlemişlerdi. İşte Adım Adım İstanbul® gezilerinde bu güzergâhlardan yola çıkıldı.

 

Tarih ve Toplum dergisinin Ekim 1988 tarihli 58. sayısında “İstanbul’la Tanışalım” gezilerinin başlayacağı duyuruldu.

 

Tarihçilerle, mimarlarla, edebiyatçılarla, araştırmacılarla, konunun uzmanlarıyla kültür gezileri başladı. İlk gezimizi 12 Kasım 1988 Cumartesi günü Murat Belge yaptı:

KÖŞE BUCAK HALİÇ

İlk gezimize katılan o dönemin Milliyet Gazetesi Başyazarı Altan Öymen ertesi gün köşesinde çok güzel bir yazı yazdı. Altan Öymen şöyle diyordu:

“Nice Parisli de vardır ki, Paris'i, bizim oraya giden turistlerimiz kadar bilmez. Denizdeki balıkları örnek gösteren ‘Şu mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler' sözü, o haller içindir.

"Dün bu alanda, ama niteliği başka bir geziye katıldım. ‘Tarih ve Toplum Dergisi’, ‘İstanbul'la Tanışın’ adı altında kültür gezileri düzenlemiş…’Kültür Mirasımız’ın, Haliç' in arka sokaklarına gizlenmiş örneklerini keşfettik...”

"Ve bir kere daha gördük ki, İstanbul'da bilinenlerin dışında da, ancak pek azımızın farkında olabildiği daha nice tarihi ve değerli yapı var, sanat eseri var..."

 

İkinci gezimizi 19 Kasım 1988 günü İlber Ortaylı ile yaptık: SULTANAHMET - DİVANYOLU - SÜLEYMANİYE.

Adım Adım İstanbul® gezileri Doçent Dr. Mehmet İhsan Tunay, Profesör Metin Sözen, Profesör Afife Batur, Profesör Baha Tanman, Prof. Faik Yaltırık, Prof. Kazım Çeçen, sanat tarihçisi Vera Bulgurlu, sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, mimar Cengiz Bektaş, tarihçi Necdet Sakaoğlu  başta olmak üzere, çok sayıda bilim insanının, uzmanların katılımıyla hızla gelişmeye başladı. Adım Adım İstanbul® gezilerine televizyonlar ve gazeteler yoğun ilgi gösterdi.

 

İşte böylesine bir ortamda, 40 yıllık İstanbulluları "kültür mirasımızın" İstanbul'un arka sokaklarında kalmış örneklerini "keşfetmeye" çağırdık.

Hafta sonlarında başka bir havayı, İstanbul'un geçmiş mirasını soluyarak geçirmek isteyenlere; yanından sık sık geçtiği, baktığı halde göremediği nice değerli tarih ve sanat eseri ile tanışmayı dileyenlere; tarihi, coğrafyası, kültürü, efsaneleri ve gelenekleriyle belli başlı mekanları, semtleri, sokakları, camileri, kiliseleri, sinagogları, ayazmaları, çeşmeleri, türbeleri, hanları hamamları, çarşıları, kuşevlerini… bitki örtüsünü, kuşları… keşfetmek isteyenlere; tarih bilincini ve çevre duyarlığını geliştirmeyi arzulayanlara; konunun uzmanı bilim adamı, tarihçi, mimar, edebiyatçı kişilerin rehberliğinde gerçekleştirilen gezileri önerdik.

 

İstanbul'un belirlenmiş bir semtinde gerçekleştirilen bu gezilerde yer alan camilere, sinagoglara, kiliselere, türbelere girmek başlı başına bir sorundu. İstanbul böylesi bir kültürel geleneğe sahip değildi. Ne başvurular, ne ricalar, ne yalvarmalar... Çok uğraştık, ama başardık. Ayrıca tüm katılımcı gezginlere ufak da olsa bir "bilgilendirme metni" vermemiz gerekiyordu. Konseptin içinde bu da vardı. O günkü teknik koşullarda bunları hazırlamak çok zamanımızı aldı. Ama onu da başardık. Birçok Adım Adım İstanbul® gezgini onları nostaljik biçimde hâlâ saklar.

Fener sokaklarında grup olarak dolaşırken çocuklar bize “hello hello” diye laf atarlardı. Biz onlara “merhaba, nasılsınız” deyince, kendi aralarında “A, bunlar Türkçe de öğrenmişler” derlerdi.

Derken bu gezileri seven ve zaten belli bir kültür düzeyine ulaşmış İstanbullu gezginler "neden bizleri aynı yaklaşımla İstanbul dışına götürmüyorsunuz" dediler. Böylece ÇEVRE GEZİLERİ ve KONAKLAMALI GEZİLER başladı. İlk uzun kültür gezimizi Mayıs 1989'da Faruk Pekin Kapadokya'ya yaptı.

 

Ardından Ağustos 1989'da yerli gezginlerimiz için Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen trenle başlayan 15 günlük Ankara - Hatuşaş - Trabzon - Artvin - Van - Hasankeyf -  Mardin - Diyarbakır - Urfa - ­Nemrut gezisi gerçekleştirildi. Bu geziye 44 kişi katıldı. İlgi şaşırtıcıydı. Grubu 30 kişiyle sınırlayamadık. O zaman İstanbul'daki tek 52 koltuklu yabancı kasalı araç kullanıldı. Otellerin çoğu kötü, tuvalet yok, olanlar da berbat, yollar delik deşik. FEST gezginleri arasında "I. Doğu Gezisi" diye bilinen bu kültürel yolculuk efsane oldu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu insanı ilk kez bir büyük ''yerli turist" grubu ile tanıştı.

Ardından 1990 Ağustosunda FEST'li gezginler arasında "II. Doğu Gezisi" diye bilinen bir başka Tarih ve Toplum Dergisi Gezisi yapıldı. Katılan gezginler anılarını değişik yayınlarda paylaştılar. Gezgin, gazeteci - yazar Jülide Ergüder şöyle yazıyordu:

“Zalim mi zalim, evkat cetvelinde dakika şaşmaz bir rehberin despotizmi altında inim inim inliyoruz. Altyapı ve tüm teknik düzenlemeler mükemmel. Mahalli otoritelerle iş halletme faslı, keza. Fakat onca tatlı sohbetten sonra sabahın 2’sinde, 3’ünde anca uyumuşuz. Gözümüzün yaşına bakmıyor: ‘Yarın kalkış 7, kahvaltı 7.30, otelden ayrılış 8!’ haydi buyurun bakalım.

“Doğubeyazıd’da Faruk bize yarım saat mühlet tanıyor. Hasta falan mı dersiniz, nasıl oldu da merhamet etti? Deli gibi Doğubeyazıd’ı arşınlıyoruz. Sanki İran’da bir çarşı içindeyiz.” (Elele, Temmuz ve Ağustos 1991)

Geziye katılanlardan Kutlu Adalı bu geziyi Kıbrıs'ta yayınlanan Yenidüzen gazetesinde 30 günlük bir yazı dizisiyle anlatmıştı.

 

Bu gezinin en önemli yanı geziye katılanlardan 17 kişi Türkiye’de bir ilk’e imza attılar ve “amatör gezginler” olarak fotoğraf sergisi açtılar.

Tarih ve Toplum dergisi ile FEST Seyahat Acentesi® adına açılan bu sergi 2 kez İstanbul' da, bir kez de Ankara' da gerçekleştirildi. Olayın iki ilginç yanı vardı: Birincisi bu sergilerde ilk kez çeyrek asır öncesindeki Hasankeyf ve Ani vurgulanıyordu. İkincisi ve daha önemlisi bu gezgin amatör fotoğrafçılar tüm fotoğraflarını sanatseverlere sattılar. İşte Türkiye’de gezi kültürü böyle aşamalarla gelişti.

 

Bu arada zamanın Cumhurbaşkanı Sayın Turgut Özal’ın ve Türkiye’deki yabancı diplomatların Afrodisyas’a dikkatlerini çekmek için Yabancı Sermaye Derneği YASED ile birlikte, orayı yıllardır kazan Kenan Erim’in vefatından bir hafta önce Afrodisyas’a bir gezi düzenledik.

 

1991 Nisanında 42 gezginle Troya'dan başlayıp Adım Adım Batı Anadolu'yu kapsayan bir gezi yaptık. Bu da bir ilk'ti. Bergama, Efes, Perge, Side gibi çok iyi bilinen yerler dışında, Üçağız, Nyssa, Kekova, Kaş, Letoon, Xanthos, Myra, Phaselis, Kanlıdivane gibi yerler bir grup içinde, belli bir kavram çerçevesinde yerli gezginlerimize ilk kez bu gezi ile tanıtıldı.

 

Gezginler durmadılar. "Bizi neden yurtdışına götürmüyorsunuz" dediler. 1991 sonunu ve 1992 yılbaşısını Mısır’da, Nil'de bir teknede kutladık. Bunu Budapeşte - Prag - Viyana, Rodos, Girit, Endülüs... Hindistan - Katmandu... gezileri izledi.

Adım İstanbul® , Köşe Bucak İstanbul® gezileri, Adım Adım Anadolu® ve Köşe Bucak Dünya® gezilerini zorladı.

 

1992 yılı boyunca özel buharlı trenle sanatçılarla İstanbul-Sapanca Gölü arasında NOSTALJİK TREN gezileri yaptık. Orient Ekspres dönemindeki gibi özel giysili makinist ve biletçilerle 1908 modeli vagonlar ve 1933 Hansel Lokomotifi ile gerçekleştirilen bu gezilerde trende canlı müzik, şiir dinletisi, sanatçı ve yazarla sohbetler yer aldı. FEST Travel, gezilerinde tren kullanmaya özen gösteriyordu. FEST Travel’ın trenle gezdirme geleneği hâlâ sürüyor.

 

Yirmi yıl önce Adım Adım İstanbul® gezileri bir zorunluluk, bir kültürel dayatma olarak ortaya çıktı. Elimizde kaybolup giden, tarihsel, kültürel, sosyolojik dokusu hızla değişen bir İstanbul vardı. Bu durumu belli bir kültür bilinciyle tarihsel perspektifle geçmişi solumak, günde geleceği yakalamak isteyen gezginler vardı.

Geziler beklenenin üzerinde bir ilgi gördü. Gezilerde not alan, fotoğraf çeken, soru soran, sorunların üstüne gitmeyi isteyen, tarihe, kültürel dokuya, çevreye saygı duyan gezginlerle tanıştık.

Sivil toplum tarihi, kültürü, efsaneleriyle kırk yıllık İstanbulluları yeniden İstanbul ile buluşturduk. İstanbul'un altını üstüne getirdik. Dördüncü kattaki Rus Kilisesi’nde bir ayini izle, sonra Yeraltı Camisine gir. Surp Hıraşdegabet Ayazması'ndan sonra Leon Surları'na tırman, Anemas Zindanı'na in...

Bıkmadan, usanmadan, yağmur, kar, kış, sıcak demeden, sevgiyle, eksilmeyen, tam tersine artan ilgiyle, bu yaşlı ve delikanlı, sindirilmiş ve direngen, Bizans ya da Osmanlı entrikalarına gülüp geçen İstanbul'u gezdik, gezdirdik. Efsanevi kent İstanbul’un gizini yakalayabilmeye çalıştık.

İstanbul'un kültürel mirasının etkin biçimde yeniden yaşanmasını sağladık.  İstanbul'a sahip çıkma bilincini, kentlilik bilincini, şehirli kimliği yaratma çabalarını körükledik.

Elimizden sabun köpüğü gibi kayıp giden bir İstanbul'du bu… "Yükselen değerler" dönemiydi. Her şeyin para ettiği bir dönemde tarih de para ediyordu, rant için tarihsel yapıları yıkmak da. Tarihi eser kaçakçılığı yapıldığı bir dönemde, doğal ve tarihi çevreye sahip çıkılması bilinci işlendi bu gezilerde.

Tanımadığın kent senin değildir. Tanıma sevgiyi getiriyor, sevgi ise sahiplenmeyi, yani doğal, tarihsel, kültürel mirası, çevreyi korumayı.

9 Mayıs 1992’de Profesör Faik Yaltırık ile flora gezilerine başladık. Ağaçlar, bitkiler, çiçekler, böcekler…Flora gezileri de  “ilkler”dendi. 1993 Ekiminde “Doğa Yürüyüşleri”ni başlattık.

 

Gezilen yerlerin birçoğunu Faruk Pekin ayrıca yazılarıyla tanıtmaya, kültür turizmine, kültürel mirasın korunmasına dikkat çekmeye başladı.

 

FEST TRAVEL Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Pekin ve Tarih ve Toplum dergisinin yayınına ara verdiği 240 sayılı Aralık 2003 sayısında şöyle yazıyordu:

 

"Dergimiz yayınına ara veriyor. Bu dergi 20 yıllık yayın hayatında Türkiye'nin entelektüel yaşamına ne katkıda bulundu? Bence daha önceki benzerlerinden çok farklı bir 'ilk' olarak olağanüstü bir 'konsept' yarattı. Bu katkı hep konuşulacak. Ancak böylesi bir derginin işlevini somutlaştıran bir konuya katkısı ise müthiş oldu: 'Adım Adım İstanbul®' ya da Köşe Bucak İstanbul® gezileri. Ya da genelde kültür gezileri."

Bu gezileri programlamaya başladığımızda elimizde İstanbul üzerine ancak belli yayınlar vardı. İstanbul üzerine rehber kitaplardan Ernest Mamboury'ninki 1950'de, Semavi Eyice'ninki 1953'te yayınlanmıştı.  John Freely ile Hilary Summer-Boyd'un Strolling Through İstanbul (İstanbul'u Adımlarken) adlı kitabı 1972'de yayınlanmıştı. En önemli eser olan Reşad Ekrem Koçu'nun tamamlanamayan eseri İstanbul Ansiklopedisi ise çok zor ulaşılan bir yapıttı.

İstanbul kültür gezilerine katılanlara gezilen yerleri yetersiz de olsa tanıtan bir fotokopi metin veriyorduk. İşte bu sırada Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı'nın, Faruk Pekin’in de 7 makalesinin yer aldığı Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi imdada yetişti.

Bu ansiklopedinin eki olarak 1993’te Adım Adım İstanbul adı altında üç tane de broşür çıktı. Bu broşürlerin ikisini Faruk Pekin (Tarihi Yarımada, Galata-Beyoğlu), birini de Murat Belge (Boğaziçi-Üsküdar) yazdı.

Şu anda genel olarak İstanbul üzerine (belgeler, gravürler, fotoğraflar, yemek ve içki kültürü, anılar, gezi güzergâhları...) yüzlerce yayın var. Bu gelişmede Adım Adım İstanbul® gezilerinin yarattığı coşku ve ivmeyi kimsenin inkâr etmesi mümkün değil.

FEST, Haziran 1998'de TÜRSAK'ın Bodrum Uluslararası Çevre Filmleri Festivali'ne, 1999'da UNESCO ICOMOS'un "Osmanlı Mimarlığının 7 Yüzyılı Kongresi”ne, gezileriyle Çatalhöyük Dostları Derneği’ne ve Aşıklıhöyük kazılarına katkıda bulundu. FEST'li gezginler 2005'de Asya’daki Tsunami kurbanları için kampanya açtılar.

 

1993 Ekimi sonlarında Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde "gezdiğin yerleri, gördüklerini, izlenimlerini paylaşma" yaklaşımıyla, "Dia Gösterili Söyleşilere" başladık. Rehberler dışında gezginler de fotoğraflarını paylaşıyordu. 30. Yılımıza kadar dört ayrı yerde 21 yılda 210 gösteri yapmışız. Bu ücretsiz gösterilere yaklaşık 25 bin İstanbullu izlemiş.

Tarih ve Toplum Dergisi ile birlikte 1995 yılında "Gezi Diaları Yarışmaları" düzenledik. 1. Yarışmayı Doğu Anadolu Fotoğrafları Sergisi yaratıcısı genç yaşta yitirdiğimiz gezgin Meral Erdemol'a, II. Yarışmayı Etap Marmara'daki saldırıda arkadaşımız Onat Kutlar’la birlikte öldürülen FEST rehberi Yasemin Cebenoyan'a, III. Yarışmayı da Kıbrıs'ta öldürülen eski FEST gezgini gazeteci Kutlu Adalı'ya adamıştık. Dia yarışmaları ve sergiler sürdü. Ekim 1997’de Gezi Diaları Yarışması Fotoğraf Sergisi açtık.

1995’te Yeni Yüzyıl gazetesinde gazeteci-yazar Evin Doğu kültür gezilerimizi şöyle tanımlıyordu: “Bıkmadan, usanmadan, severek gezmek”...

1996’da yine Yeni Yüzyıl gazetesinden Memed Güler şöyle yazıyordu: “Gezdim mi tam gezerim”.

1996 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen BM Habitat toplantısında “Farklı Bir İstanbul Keşfi” için FEST Travel öneriliyordu.

 

FEST Travel ilk gezilerinden bu yana medyada "Kültür Turizmi’nde Bir Numara" tanımıyla, bir TREND, bir MARKA olarak yer almaya devam etti…

 

Harper’s Bazaar dergisi Ocak 1997 tarihli sayısında "Türk 100 akları: Hepsi yüzde yüz yerli, hep hayatımızda, hem klasik, hem modern. İşte Türkiye’nin 100 yüzakı" başlığı altında seçtiği FEST Travel’ı şöyle anlattı: "Kültür Gezileri’yle sekiz yıldır, İstanbul’u köşe bucak gezdirdiler, bizi şimdiye kadar yanından geçip hakkında hiçbir şey bilmediğimiz tarih ve sanat eserleri ile tanıştırdılar. Yurtdışında da alışveriş, kumar, televizyon dışında, sıradışı bir seyahat geçirmek isteyenlere farklı ve kaliteli bir alternatif getirdiler."

SKAL International’ın 2000 yılı "En Kaliteli Seyahat Acentesi" ödülüne FEST Travel layık görüldü.

Vizyon Dekorasyon dergisi Nisan 2000 tarihli sayısında "Yüzde 100 Trendler" başlığı altında FEST Travel’ı şöyle tanıttı: "Gerçekleştirdiği ilginç turlarla seyahat tutkunlarının gözdesi haline gelen FEST TRAVEL, alışık olduğumuz Paris, Londra, Roma turlarının yanı sıra, farklı ülkelere düzenlediği alternatif gezilerle ön plana çıkıyor. FEST TRAVEL ile Fas, Mısır, İsrail, Ürdün, Tayland, Vietnam, Güney Hindistan ve Küba gibi Ortadoğu ve Uzakdoğu’nun en gizemli ülkelerine yolculuk yapmaya ne dersiniz?”

Faruk Pekin 1997 yılında Tarih Vakfı’nın İstanbul dergisinde “İstanbul Kültür Gezileri”ni anlatırken, Melih Cevdet Anday’ın şu şiirine yer veriyordu:

Yamandır Boğaziçi’nde ayın on dördü yaman

Çileden çıkarır adamı dinden imandan eder

Komaz zengin fakir farkı

Kör eder, sağır eder, dilsiz eder.

Kimi der ki; Gel de inanma Allah’a

İspatı işte ortada

Bu şehrayin bu nur…

Yeter ki ruh olsun insanda…

 

FEST Travel’ın yöneticisi Faruk Pekin medyada “kültür gezilerinin mucidi”, “kültür gezilerinin babası, duayeni” olarak tanımlanmaya devam ediyordu.

Tempo dergisinin 1998 tarihli 570. sayısında Emine Çaykara  FEST gezileri için… “Kültür turlarında kuyruk…” başlığını atıyordu. Dergiler gezilerimize yer vermeye devam ediyordu.

 

Faruk Pekin, FEST Travel’ın gezdirdiği yerleri gezginlerle paylaşmaya devam ediyordu.



 

2003 yılında da gezi dialarını artık FEST Takvimi için seçmeye başladık.

 

1996 Ekiminde yüzlerce katılımcının izlediği  "Tarih, Arkeoloji ve Güzel Sanatlar Seminerleri"ni başlattık.

Seminerler 2003 yılı başından itibaren FEST Travel’ın "sosyal sorumluluk" bilinciyle katkıda bulunduğu Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’na (KBGV) vakfedildi. Bu seminerler şu anda sürüyor  (www.kulturbilinci.org).  KBGV gerçekte FEST Travel ile gezen gezginlerin Türkiye’deki doğal, tarihsel, kültürel mirasa sahip çıkma niyetlerinin somut eylemine dönüşen biçimiydi.

Yalnızca FEST Travel ile gezen gezginler değil, değişik alanlarda ürün vermiş önemli sanatçılar da Vakfın kurucusu olmuştu.  Vakfın en önemli projelerinden biri amacı ilköğretim öğrencilerine "kent bilinci"ni aşılamak olan Kültür Karıncaları çalışması oldu.  Vakıf  "Perge’de Sen de Bir Sütun Dik" sloganıyla devletin 75 yılda 70 sütun diktiği yere 4 yıl gibi kısa bir zaman içinde 105 adet sütunun dikilmesini sağladı. KBGV Bursa Muradiye Külliyesiyle Osman ve Orhan Gazi türbelerine Türkçe ve İngilizce 19 bilgilendirme levhası koydu. İstanbul’da değişik sanat eserlerinin temizlik çalışmalarını yaptı. Çok önemli kültür projelerini gerçekleştirdi.

 

"Kültür gezileri" kavramı Türkiye’de ete kemiğe bürünmeye başlayınca medyada çok ilgi gördü.

FEST Travel “ kültür turizmi” kavramı içinde İstanbul’daki, Türkiye’deki kültürel mirasa sahip çıkarken Irak Savaşı nedeniyle yok edilen tarihi mirası da savundu.

 

Kültürel mirasa dikkat çekmek için FEST Travel 2005 yılında “Hasankeyf’e Sadakat Treni” kaldırdı.

 

Faruk Pekin, Hürriyet gazetesinde “Kültüre Yolculuk”, “Tarihin Başlangıcına” adlı iki yazıyla kültür gezginlerine hedef gösteriyordu.

 

FEST Travel 2002-2009 yılları arasında gerçekleştirdiği kültür gezileri ile İstanbul Kültür Sanat Vakfı İKSV’ye sponsor oldu.

 

Ama en önemli katkı Yenikapı kazılarına yapıldı. Turizm eski Bakanı Bahattin Yücel ile Faruk Pekin Vatan gazetesindeki bir kampanya ile Yenikapı’daki kazı yerinin kepçelerle tahrip edilmesini önlediler, arkeologların muhteşem tarihi parçaları çıkarmaya devam etmelerini sağladılar.

 

Gezi rehberlerimiz değişik yerler hakkındaki yazılarla kültür turizmi kavramına can vermeye devam ettiler.

 

FEST Travel ile gezen gezginler de değişik yerler hakkında gezi yazıları yazarak bunları gezginlerle paylaştılar.

 

Gezilerde şiir yazanlar da oldu.

 

Hürriyet Seyahat gezginlerimiz ile röportajlar yayınlandı.


 

Adım Adım İstanbul® gezilerinin 20.yılı özel bir etkinlik ile Garaj İstanbul’da Köşe Bucak İstanbul gezilerine göre düzenlenmiş “İstanbul” oyunu ve “Sokak Büfesi” ile kutlandı.





 

Mevlana’nın 800.doğum yılında 180 gezgin için Karaman-Konya’ya özel bir tren gezisi yaptık. Trende canlı Mevlevi müziği dinlendi, seminerler yapıldı,  Mevlana’dan Farsça gazeller okundu. Kusursuz bir organizasyondu.



 

Destansı Trans-Sibirya Ekspresi tren yolculuğu (2006) ile başlattığımız “Tren ile Geziler” devam ediyor: Rovos Afrika’nın Gururu, Namibya Ekspresi, Maharaja Treni,  Şark Ekspresi, Buda Treni…

FEST Travel, 1997 yılında 35 ülkeden 165 kuruluşu kapsayan ve Türkiye’den yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın üye olduğu Uluslararası Sosyal Turizm Örgütü’ne (BITS / ISTO) üye oldu.

 

24 Mart 2013’te Türkiye’den Birleşmiş Milletler’in Dünya Turizm Örgütü’nün Turizm için Küresel Etik Kuralları’nı imzalayan ilk seyahat acentesi olduk.

 

FEST TRAVEL tüm bu tüm bu çalışmalarında doğal ve kültürel mirası savunarak, sürdürülebilir turizm ve sorumlu turizm kavramlarını gündeme taşıdı. Gidilen yerlerin doğasına, insanına, kültürel mirasına, geleneklerine, günlük yaşam biçimine sahip çıktı.

35 Yıldır FEST Travel’ı yöneten, medyada “kültür gezilerinin babası”, “kültür gezilerinin duayeni” olarak tanınan, gezi güzergahları tasarımcısı Faruk Pekin, Çözüm: Kültür Turizmi (2011) adlı bir kitap yazarak Türkiye’de kültür turizminin geçmişini, bugünü ve geleceğini gözler önüne serdi, çözümler önerdi.

 

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği TURSAB içinde üç komiteyi birleştirerek Kültür Turizmi Komitesi oluşturdu. Faruk Pekin bu komiteye 3 dönem başkanlık yaptıktan sonra 2014 başında komitenin Onursal Başkanlığı’na seçildi.

Bu arada FEST Travel’ın yurtdışından getirdiği gezginlere Türkiye kültürünü tanıtım gezileri sürüyordu.

 

Yurtdışına “yalnızca Müze”, “bienal” gezilerini, sanat öğrencileri için “Yurtdışı Eğitim Gezilerini” ilk kez FEST gerçekleştirdi.

Tadım turlarını ilk kez FEST Travel yaptı.

Trenle Gezileri ilk kez FEST Travel gerçekleştirdi ve hâlâ sürdürüyor.

“Notalı Rotalar” ile müzik gezilerini FEST Travel kalıcı kıldı.

2014 yılında özellikle doğa, spor, kayak, dalış, rafting, yürüyüş, bisiklet, safari; tarih, sanat, arkeoloji; yeme-içme; tren, gemi ile gezi alanlarında özel ilgi sahibi olan ve İngilizce konuşan rehberler ile yabancı gezginlerle birlikte gezebilecek gezginlerimiz için Engezi® - Köşe Bucak Dünya® sayfamızı devreye soktuk. (bakınız www.engezi.com). Bu sayfa aynı zamanda dünyanın en lüks ve en ekonomik seyahatlerini içeriyor ve araç kiralamada, en avantajlı uçak bileti bulmada sayısız çözümler sunuyor.

"7 Kıta, 199 Ülke, 1001 Rota" kapsamı ile www.engezi.com'la dünyada gidilmeyen bir yer, kullanılmayan bir seyahat aracı, denenmeyen bir gezi türü kalmıyor. Doğal, otantik, gerçek her yer kapsanıyor. Seyahatte sınırsızlık ve özgürlük... Üstelik sırt çantalılar için en ucuz türünden, hayal edilemeyecek en lüks olanına kadar.

 

FEST Travel 2015 yılında gezginlere yeni olanaklar yaratmak amacıyla FEST Travel güvencesiyle "ekonomik geziler" de önerdi: OECONOMICA®.

Her güzergâhın planlanması, hazırlığı ve uygulanması yoğun bir emek gerektirir. İşte böylesi bir çerçevede kusursuzluğu amaçlayıp herşeyi neredeyse tırnaklarımızla kazıdık. Sıradan olabilecek gezileri sanat eserlerine dönüştürdük.

Bir sanatçı titizliğiyle ve özgünlüğüyle 1985'ten bu yana Türkiye gezginleri için 190 dolayında Adım Adım İstanbul® ve çevre gezisi, yaklaşık 160 yurtiçi  (Adım Adım Anadolu®), 240 yurtdışı  (Köşe Bucak Dünya®) gezisi tasarımını gerçekleştirdik. Bir moda tasarımcısı gibi iğne ile kuyu kazarcasına, klasik formatları kırarak yeniliğin farklı rotalarını yarattık. “Sınır tanımayan seyahat” yaklaşımı içinde resmi dinleyen, müziği okuyan, heykeli koklayan göz ve kulaklar için yeni sanat ürünleri sunduk. Üstelik bunları yerel ve yerli kültürlerin devamlılığı, fikri mülkiyet ve kültürel çeşitlilik, sorumlu turizm ve sürdürülebilir gelişme çerçevelerine saygı içinde yerine getirdik.

İstanbul’da, yurtiçinde ya da yurtdışında tarih, arkeoloji ve sanat için nerelerin görülmesi gerekiyorsa, oralara gezi düzenledik. Hiçbir zaman “bu ülke ya da güzergâh tutar mı” diye bir endişemiz olmadı. Kimseler bilmezdi Tibet’in, Butan’ın, Vietnam’ın, Myanmar’ın, Patagonya’nın, Laponya’nın yolunu. FEST Travel yaptı, moda oldu. Önce FEST Travel gezdirdi, sonra diğerleri gitti. Türkiye’de gerçek bir “kültür turizmi”  için önümüzde örnek yoktu. Hep öncü olduk. “Kültür Turizmi” kavramını ete kemiğe büründürdük. 1990 dünyasının kültürü, gezmeyi kışkırtıcı koşullarında, yeni ivmelerin ortaya çıkmasının da yardımıyla Türkiye’de yepyeni bir “kültür gezgini” tipi yarattık. Tek rakibimiz FEST Travel’dı. Hep kendimizle yarıştık. Hâlâ da öyle. Türkiye gezi dünyası son bir çeyrek asırdır ne kazandıysa hep FEST Travel’ın ilkeleri ve gerçekleştirdikleri ile kazandı.

Çeyrek asrı aşan bir zaman içinde Türkiye’de onlarca yere ilk kez grup halinde gezgini FEST Travel götürdü: Vize, Midye, Kurşunlu, Kumyaka, Zeytinbağı, Üskübü, Gölcük, Cumalıkızık, Hamamlıkızık, Yenişehir, Taraklı, Göynük, Frig Vadisi, Sütçüler, Adada, Selge, Yalvaç, Alarahan, Sagalassos, Köprülü Kanyon, Gelveri, Kapadokya’nın bilinmeyen köşeleri, Efteni Gölü, Birgi, Kula, Katakekaumene (Yanık Ülke), Uzuncaburç, Meke Gölü, Manazan Mağaraları, Binbir Kilise, İbrala, Taşkale, Rumkale, Yesemek, Anavarza, Kastabala, Hasankeyf, Midyat, Denizli'nin, Samsun'un, Karadeniz’in ahşap camileri, Haho… gibi birçok öne çıkmamış değerlerimiz, FEST TRAVEL gezileri ile tanındı ve gezginlerin güzergâhına girdi.

Bu anlamda yerel kültür turizminin gelişmesine büyük katkımız oldu. Taşeli Platosu, Mavga, Mezgit kaleleri, İmera manastırları, Krom Vadisi kiliseleri, Maçka-Santa, Leleglerin izleri, Kahramanmaraş mozaikleri, Kırşehir, Kemah, Alexandria Troas ve daha niceleri... Araştırdık, gittik, yerinde inceledik, olanakları zorladık. Bir sanatçı titizliği içinde gezileri tasarladık. İz bıraktık. İzlerimiz rota oldu ardımızdan gelenlere...

 

Özbekistan’a, Kamboçya’ya, Laos’a, Vietnam’a, Machu Picchu’ya, Peru’ya, Bolivya’ya, Nikaragua’ya, Küba’nın tamamına, Yucatan’a, Paris müzelerine, Polonya’ya, Berlin, Leipzig, Postdam, Weimar, Dresden, Erfurt’a, Fransa’nın Brötanya Bölgesi’ne, İrlanda’ya, İskoçya’ya, "kültür gezisi" yaklaşımı içinde 25 kişi üzerindeki grupları ilk kez FEST Travel götürdü. Olaylı Belfast’a ve İrlanda’nın kuzeyindeki jeoloji harikası Giant’s Causeway’e, Cesky Krumlov’a, Pecs’e, Zigetvar’a, Briksdal Buzulu’na, Girit’e, San Cristobal’e, Kacuraho’ya, Sucoğ’a, Santa Clara’daki Che’nin Mezarı’na… ilk kez FEST Travel grupları gitti.

Böylesi büyük gruplarla Güney Hindistan, Ladak, Keşmir, Darciling, Karnataka, Sumatra, Daramsala, Madagaskar, Botswana, Etiyopya, Senegal, Gambia, Gobi, Taklamakan, Atacama çölleri, Libya’nın Ubari Kum Çölü, Polonya, Trans-Sibirya Ekspresi, Kuzey Kore, Patagonya, Batı İran, Yemen, Myanmar, Tibet, Butan, İpekyolu, Moğolistan, Tacikistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Borneo, Sulavesi, Altaylar, Kamçatka, Antarktika, 81 Derece Kuzey Kutbu, Galapagos, Yortu Adaları… gezilerini ilk kez FEST Travel gerçekleştirdi…

 

Ermenistan’a Gürcistan gezisi ile birlikte ilk kez bir "Barış Köprüsü" yaratan FEST Travel oldu.

Geçmişin birikimini, mirasını değerlendirerek kültür çeşitliliğini ve kültürün evrenselliğini dikkate alarak sıra dışı, cesur, farklı ve özgün yolculuklar ile bilgili, özverili, farklı kaliteli gezi rehberlerimizle gezi dünyasına yeni yaklaşımlar getirdik, yeni tarzlar yarattık. Evliya Çelebi gibi düşleri, hayalleri gerçeğe dönüştürdük. Yolları, araçları ve hedefleri karıştırmadan gerçekleri algılama, dünyayı anlama, farklı yaşam biçimlerini, ötekini ve kendini tanıma çabasına ağırlık verdik.

Tüm çalışmalarımızda tasarım, yenilikçilik ve kaliteye ağırlık verdik. Yenilikçi çözümler ile birlikte güven inşa etmeye çalıştık. Vasat olanla uğraşmadık. Mahalle turlarını, lay lay lom turlarını sevenlerine bıraktık. Sürekli çıtayı yükselttik. “Tur” sözcüğü yerine “gezi”; “turist” kelimesi yerine “gezgin”i ikame ettik. Kendini gezgin sananların ezberini bozduk. Bazı kavramlara yeni anlamlar kattık.

Gezi kalıplarını, gezi alışkanlıklarını değiştirdik. Tüm sınırları zorladık. Gezginlerin ve gezi rehberlerimizin hayatında yeni parantezler açtık. Her yolculukta gezilen yer kadar kendi iç dünyalarını keşfetmelerine yardımcı olduk.

 

Her yolculuk bir dönüşümdür. Yolculuklar gezginleri değiştirip yenilerken, bizleri de, gezi rehberlerini de dönüştürdü.
“A la fest®” tarzı “gezi kültürü”ne damgasını vurdu.



 

Önerdiklerimiz

YILDIZ SARAYI VE ÇEVRESİ
ÜRDÜN VE PETRA VADİSİ
İSTANBUL’UN KONUŞAN TAŞLARI

İSTANBUL’UN KONUŞAN TAŞLARI

Sıra dışı bir şehir jeoloji aktivitesi
FENER - BALAT TURU
OECONOMICA: ENDÜLÜS TURU
SAHRANIN ÇAĞRISI: FAS
Kişiye Özel Geziler

Size Özel Turlar

Hayalinizdeki geziyi sayfamızda bulamadınız mı?

Hayallerinizdeki Geziyi, Hayallerinizin Ötesinde Yaşayın!

Nasıl bir program istediğinizi söyleyin, size hayallerinizdeki geziyi tasarlayalım, siz dünyayı nasıl görmek isterseniz öyle bir rotayla; herkes için değil sizin tercihleriniz, sizin hayalleriniz, sizin maceranız için

Gemi Gezileri
Makaleler
Fest Travel
Fest Travel Instagram
Fest Travel Youtube
Fest Travel Twitter
Fest Travel Facebook
Çalışma Saatleri
Pazartesi - Cuma : 08.30 - 18.00

Mesai saatleri dışında bize ulaşmak için [email protected] adresimize yazabilir ya da 0 850 622 33 78 no’lu telefonu arayabilirsiniz.
Barbaros Bulvarı, Barbaros Apt. No.74 K.7 D. 18-19 PK.34349 Balmumcu, Beşiktaş-İstanbul / Türkiye

Tel: 0 850 622 33 78
Faks: 0 212 216 10 30
E-Posta: [email protected]